ayvaz dede

Ayvaz dede Fatih Sultan Mehmed Hanın Bosnanın madden fethinden önce manevi fetih için gönderdiği 40 hafız allame erenin başındaki zattır. kendisini vazifelendirdiği zaman 'sakın onlara islamı anlatmayasın sadece yaşayasın' diye tembih etmiştir. zamanın susuzluktan kaynaklı hastalıkları baş göstermesi üzerine bölge halkı Bogomili dininin azizlerine giderler. ( bogomili sanıldığı gibi hristiyanlığın bir mezhebi değil kendi ayrı bir dindir. bog boşnakçada=sırpçada=hırvatçada tanrı demektir. bogamili de tanrıya mensup manasına gelmektedir.) Bogomili azizleri susuzluğa çare bulamayınca halk (bu günkü Bugojno denilen bölgede yaşayan) Ayvaz dedenin aziz birine benzediğini ve onun çare bulabileceğini düşünürler ve kendisine müracaat ederler. Ayvaz dede kendilerinden 40 gün kadar müsade ister sonra deva bulabileceğini söyler. Bugojno daki Ajvatovica denilen dağın eteğine geceleri ibadet ve evradı ezkar için çıkar. 40 gün sonunda sabaha karşı rüyasında bir rivayete göre peygamber efendimizi görür ve elini bir kayaya vurur kaya ikiye ayrılarak içinden bir pınar hasıl olur. diğer bir rivayette iki koç birbirlrine toslarlar ve bir kaya bu esnada ikiye yarılır ve su zahir olur. rüyasından uyanır ve bakar ki ( bu gün şenliklerin düzenlendiği tepeye çıkarken içinden geçilen 40 metre büyüklüğünde bir kayadan bahsediyorum) kaya hakikaten ikiye ayrılmış ve içerisinden patlarcasına su çıkıyor. velhasıla bu zaat Hz fatih bosnayı fethe geldiği zaman bütün hafızlar ile birlikte Bu günkü bakiye tepesi denilen (Hz fatihin Rasülü ekremi ruyasında görüp 'Evladım Mehmed İslam Bosnada bakiidir.' demesi üzere bu ismi almıştır.) yerde bir araya gelirler. Fatih Sultan Mehmed han orada Boşnakça olarak vaaz verir. (12 yaşında 7 dil öğrenen ve birinin de boşnakça olması Osmanlının ne kadar ufk sahip olduğuna işarettir.) ve tüm boşnaklar İslamı kabul ederler. fetihten sonra Hz Fatih, Ayvaz dede ve diğer hafızlardan Sarajevonun etrafını sur çevirmelerini (muhtemel maddi ve manevi musibetten korunmak için Kur'an-ı Kerimi hatmederek manevi bir hat oluşturmak.) ister. kimse o zaman bu surun çevrilmesinin sebebini anlayamaz. Lakin o gün çevrilen surun bulunduğu yerlerden 1992-95 Bosna katliamı esnasında sırplar girememişlerdir. bir Hane başına 30 ton mermi düşmesine rağmen Sarajevonun içine düşman askerleri nüfuz edemediler. Bosna ile alakalı eğer daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız misafirimiz olun. (sakın uzak veya zaman yok demeyin. at sırtında atalarımız binbir türlü zahmetle fethe gelmişler, uçakla bir saat fazla olmasa gerek.) saygılar...