Son reha erdem filmi.Oldukça başarılı bir sanat filmidir
şarkı söyleyen kadınlar
film herhangi bir yörede geçmiyor yakınımızda büyükada da geçiyor. arkadaşlar birkaç yıl önce adalarda faytonların kaldırılıp yerine elektrikli araçlarla gezdirme projesi yapılmıştı. azıcık bilginin neler değiştirdiğini anlatacağım sizlere. ben o dönem faytonlar nostaljinin simgesidir, at sahipleri de ekmek yesin gibi düşünceler içindeydim. ancak olayın arka yüzü öyle değilmiş. özellikle fayton ve ada taşımacılığında kullanılan bu atlara hiçbir tıbbi yardım, bakım yapılmadığından ve hayvancağızlar dinlendirilmeden koşum takımlarına sürekli sürüldüklerinden birkaç ayda pert oluyorlar. koşum takımlarından dolayı sırtlarında ölümcül yaralar oluşuyor ve veteriner yardımı olmadan adada dolana dolana acılar içinde aç, susuz öööyle ölüme terk ediliyorlarmış adanın çam ormanlarında. şimdi sıkı durun bunu bana kardeşim anlatmıştı cnn türkün haberiydi sanırım, adalarda faytona sürülen bu atlardan her sene 500 ve aşkın kadarı ölüyormuş. inanılmaz bir rakam. adeta ölüm adasi.
reha erdem izlediğim tüm filmlerinde hayvanlara yapılan zulmü, hayvanların insandan çektiğini, masumlara yapılan her tür eziyeti anlatmıştır bu filmde de yukarıda anlattığım gerçek trajediyi anlatmıştır. yani filmde patır patır ölen atlar gerçek. reha erdem ada şartlarını, adanın çaresizliğini, ulaşımsızlığını, ölmeye yakın atlar ve insanların bağını çok güzel göstermiş üstelik gerçek ve acı bir olay üzerinden.
eskiden adalara farklı gözle bakardım artık daha farklı bakıyorum. yani adalara gittiğinizde asla faytona binmeyin ve hatta protesto edin. nitekim fayton sahiplerinin çoğu da dolandırıcı tam tur derler yarım tur bile yapmadan adanın ortasında bırakırlar arkadaşım yaşamıştı, bu yetmezmiş gibi atlara yaptıkları, ilgisizlikleri inanılmaz derecede. ben kendi çapımda veterinerler odasına ve istanbul barosu hayvan hakları merkezine durumu bildirdim ilgilenmelerini istedim. ayrıca adalar belediyesinin iletişim sayfasından ulaşmaya çalıştım ulaşılamıyordu, aradım açan yoktu falan, adalar hakikaten ölmüş filmdeki gibi.
reha erdemi çok seviyorum hayvanların içgüdülerini, duygularını, ölüm duygusunu, iyi insan olma duygusunu bu filminde de çok güzel vermiş. yukarıda anlattığım acı olayı es geçmeyin arkadaşlar ve bu kadar atın bakımsızlıktan telef olmasına göz yummayın biryerlere yazın bunu en azından. bu bir ayıptır tıpkı yıllar öncesi hayırsız adaya köpekciklerin aç susuz bırakılması gibi bu istanbulun ayıbıdır, belediyeler kadar hatta belediyelerden daha fazla bizler sorumluyuz hem protesto etmediğimiz hem de bu hayvanların kullanımına izin verdiğimiz için. adalarda kesinlikle elektrikli araçlara geçilmeli bunu hayvanların sağlığı için dile getirmek lazım. resmen ölü atlar üzerine kurulu bir ada, çünkü oracığa gömüyorlarmış atları dehşet, her sene 500 atın öylece ölümüne göz yummak
reha erdem izlediğim tüm filmlerinde hayvanlara yapılan zulmü, hayvanların insandan çektiğini, masumlara yapılan her tür eziyeti anlatmıştır bu filmde de yukarıda anlattığım gerçek trajediyi anlatmıştır. yani filmde patır patır ölen atlar gerçek. reha erdem ada şartlarını, adanın çaresizliğini, ulaşımsızlığını, ölmeye yakın atlar ve insanların bağını çok güzel göstermiş üstelik gerçek ve acı bir olay üzerinden.
eskiden adalara farklı gözle bakardım artık daha farklı bakıyorum. yani adalara gittiğinizde asla faytona binmeyin ve hatta protesto edin. nitekim fayton sahiplerinin çoğu da dolandırıcı tam tur derler yarım tur bile yapmadan adanın ortasında bırakırlar arkadaşım yaşamıştı, bu yetmezmiş gibi atlara yaptıkları, ilgisizlikleri inanılmaz derecede. ben kendi çapımda veterinerler odasına ve istanbul barosu hayvan hakları merkezine durumu bildirdim ilgilenmelerini istedim. ayrıca adalar belediyesinin iletişim sayfasından ulaşmaya çalıştım ulaşılamıyordu, aradım açan yoktu falan, adalar hakikaten ölmüş filmdeki gibi.
reha erdemi çok seviyorum hayvanların içgüdülerini, duygularını, ölüm duygusunu, iyi insan olma duygusunu bu filminde de çok güzel vermiş. yukarıda anlattığım acı olayı es geçmeyin arkadaşlar ve bu kadar atın bakımsızlıktan telef olmasına göz yummayın biryerlere yazın bunu en azından. bu bir ayıptır tıpkı yıllar öncesi hayırsız adaya köpekciklerin aç susuz bırakılması gibi bu istanbulun ayıbıdır, belediyeler kadar hatta belediyelerden daha fazla bizler sorumluyuz hem protesto etmediğimiz hem de bu hayvanların kullanımına izin verdiğimiz için. adalarda kesinlikle elektrikli araçlara geçilmeli bunu hayvanların sağlığı için dile getirmek lazım. resmen ölü atlar üzerine kurulu bir ada, çünkü oracığa gömüyorlarmış atları dehşet, her sene 500 atın öylece ölümüne göz yummak
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?