inanan insanlara yazık olmuştur. Pazartesi iş yerinde bu insanlara bakış açım nasıl olacak çok merak ediyorum. Kendimi geçtim diğer insanlar nasıl bakacaklar onu da merak ediyorum.
Bu işin içinde olan veya olmayan insanların artık bir önemi kalmamıştır halk gözüne. Sapla saman birbirine girmiş durumda. Psikolojik olarak halktan çekecekleri var. Masumlarsa haklarında çok üzülürüm değillerse beter olsunlar.
fethullah gülen cemaati
(bkz: paralel yapı)
şu an itibariyle fetullahçı terör örgtü olarak değişmiştir.
Evlilikler ile ilgili insanlara yaptıkları hayret vericidir. Adamın koynundaki kadına güveni yok. Bu tv deki insanlar iyiki anlatıyorlar az Müge anlı programına çevirdiler ama...
Hayatımda Gülen cemaati ile yolum hiç kesişmedi. Ne bir kez Risale dersine katılmışlığım var, ne maklube yemişliğim var. Ne sendikalarına üye oldum, ne dergi ve gazetelerini aldım. Eğer sayılırsa bir kez yağmurlu bir havada Bankasya'nın önünde yağmurun dinmesini beklediğim oldu. Bir kez de Zaman gazetesini yere serip üzerinde kahvaltı yapmışlığım var. Cemaat ile bağlantılı diye görevden atılan / tutuklanan ne kadar tanıdığım varsa hepsi gerçekten de cemaatle bağlantılı. Ama yine de ben bile bu karmaşada FETÖ ile mücadelede kendimi güvende göremiyorsam, varın gerisini siz hesap edin. .
Benim kanaatim, itirafçıların önemli bir kısmı FETÖ'nün \"itirafçı ol\" diye talimat verdiği örgüt üyeleri... Okuduğumuz, bildiğimiz kadarıyla işe yarayacak bir bilgi verdikleri yok. Yargının zaten tespit ettiği şeyleri tekrarlıyorlar. Bu yöntemle bir kısım önemli Fetöcüler itirafçı ayağına serbest kalıyor veya ceza indirimi alıyorken; Fetö'nün konuşmayın talimatı verdiği çoğu önemsiz, kullanılmış, alt derece Fetöcüler de susuyor ve içerde yatmaya devam ediyor. Bunu bir bilgiye dayanarak söylemiyorum. Dışarı çıkanlara ve içeri girenlere bakarak yorum yapıyorum. Unutmamak lazım ki, terör örgütleri asıl manipülasyonu kendi üyeleri üzerinde yaparlar. Günü kurtarmaya yönelik, sayı hesabı ile yapılan alt derecelilerin tutuklanmaları ilerde başka sorunlara yol açacaktır. Fetö de zaten buna oynuyor. Mağdur edebiyatı için kendi kitlesinin hapse tıkılmasını istiyor. Büyük başların çoğu yurt dışında, korkarım içerdeki çakalları da itirafçı diye elden kaçırıyorlar. Üstelik bunlar hiçbir yere resmi kaydı olmayan, belki kendi adına gazete abonesi bile olmayan tam örgütçüler... Asıl bunlara odaklanılmalı. Çer çöp takımı için ev hapsi, adli kontrol gibi uygulamalara gidilmeli. Unutmamalı ki, Fetö dediğimiz yapı CIA, Masonlar, Vatikan gibi yüzlerce yıllık akla sahip örgütlerin maşası...
Ve o ruh hastası hain şeytanın damarlarında dolaşıyorlar.
Ve o ruh hastası hain şeytanın damarlarında dolaşıyorlar.
Neredeeeeen nereye lafının en güzel uzun metraj halidir.
Fetöcüler soru çalmışlar, kaymakam olmuşlar...
Hayat boyu çalıntı soruyla kaymakamlık, yargıçlık, subaylık filan yapmak nasıl bir duygu acaba? Her halde berbat bir aşağılık kompleksi her sabah aynaya baktığında gelir bunların içine oturur. Sonra günü gelip, şapşal bir fetö abisi yukarıdan gelen talimatı ilettiğinde de gereğini yaparlar... Çekilen bunca acı, bunca kompleks işte bugün içindi diyerek... Öyle midir, yoksa o kadar bile muhasebe yapmazlar mı? ne bilelim...
Hayat boyu çalıntı soruyla kaymakamlık, yargıçlık, subaylık filan yapmak nasıl bir duygu acaba? Her halde berbat bir aşağılık kompleksi her sabah aynaya baktığında gelir bunların içine oturur. Sonra günü gelip, şapşal bir fetö abisi yukarıdan gelen talimatı ilettiğinde de gereğini yaparlar... Çekilen bunca acı, bunca kompleks işte bugün içindi diyerek... Öyle midir, yoksa o kadar bile muhasebe yapmazlar mı? ne bilelim...
Şöyle anlatayım;
Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler.
Hz. Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır.
Ve ona sorar;
“Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini savunur;
“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve der ki;
“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun?”
Kuş kendini savunur.
“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Kuş o anda;
“Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hz. Süleyman.
Kuş sebebini şöyle açıklar;
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar... Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın... Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.\"
Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler.
Hz. Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır.
Ve ona sorar;
“Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini savunur;
“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve der ki;
“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun?”
Kuş kendini savunur.
“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Kuş o anda;
“Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hz. Süleyman.
Kuş sebebini şöyle açıklar;
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar... Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın... Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.\"
oldum olası tiz olduğum insanlar. \"böyle olacağını tahmin edemedik\" diyenlere yıllar yıllar önce derdim bak bunlar bi bok yiyecek diye.
Vatikan gizli projesi olarak Kutsal (!) Mafya örgütleri...
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir televizyon kanalında FETÖ'den bahsederken, "Ben bunu biraz da, Opus Dei ve Mafya türü bir karışıma benzetiyorum." ifadelerini kullanmıştı. Opüs Dei benzetmesi dikkat çekiciydi çünkü, İspanya'da sıradan bir papaz tarafından kurulan Opüs Dei'nin kuruluş felsefesine ve misyonuna bakınca, FETÖ elebaşı Gülen'in, terör örgütüyle bir çok benzerliği bulunduğunu görüyoruz.
devamını okumak için tıklayınız...
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir televizyon kanalında FETÖ'den bahsederken, "Ben bunu biraz da, Opus Dei ve Mafya türü bir karışıma benzetiyorum." ifadelerini kullanmıştı. Opüs Dei benzetmesi dikkat çekiciydi çünkü, İspanya'da sıradan bir papaz tarafından kurulan Opüs Dei'nin kuruluş felsefesine ve misyonuna bakınca, FETÖ elebaşı Gülen'in, terör örgütüyle bir çok benzerliği bulunduğunu görüyoruz.
devamını okumak için tıklayınız...
akp'den hiçbir farkı yoktur. ikisi de din sömürüsüyle milleti aldatır. aynı zamanda ikiyüzlü insan turnusolüdür. dün saygıda kusur etmeyenler, kendi adi menfaatlerine ters düştüğü için, bugün yalancı pek yakında da kafir ilan edecektir.
alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. zalime zalim eliyle allah cezasını vermiştir. diğeri de sırası gelince hakkını alacaktır.
alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. zalime zalim eliyle allah cezasını vermiştir. diğeri de sırası gelince hakkını alacaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?