“Kalb kırmak, Allahü teâlânın lütfunu incitmektir. Neye uğrarsa uğrasın, sâlih kimse, aslâ kimseye kötü söylememeli ve lânet etmemelidir. insanların kabahatlerini açıklamamalıdır” buyurmuştur. Nizâmeddîn Evliyâ hazretleri...
Bir kalbi kırmak, senelerce ibâdet ve zikir sevabının hepsini alıp götürür. islâm öyle bir din ki, kâfir bile olsa bi insanın kalbini kırmayı yasaklamıştır.
Nerde kaldı ki, Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine inanan, Allah diyen bir Müslümanın kalbi kırılsın. Zira bir mü’minin kalbini kırmak, çok büyük günahtır, harâmdır.
Peygamber efendimiz; mübârek elleri ile Kâbe’yi göstererek; ''Ey Kâbe, sen Allahın evisin. Sen mübâreksin fakat bir Müslüman, bir mü’minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük günaha girer,'' buyuruyor.
bir kez gönül yıktın ise o kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil... yunus emre
kalp kırmak
ne durumda olursa olsun kaçınmamız gerekendir. biliyorum hepimiz her zaman mükemmel değiliz ama hatalarımızı azaltırken, hoşgörümüzü de artırırsak daha bir samimiyet kazanırız, insan kazanırız. nacizane, her durumda dikkat edelim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?