Sultan II.Mahmut döneminde Mehmet isimli bir zat yaşarmış.Herkesçe münasebetsiz,patavatsız birisi olarak nam salmış.
Sultan bu adamı merak ederek bir gün,tanışmak amacıyla huzuruna çağırtmak istemiş.Vezirler ''Aman sultanım,bu herif pek münasebetsiz bir mahluktur'' demişlerse de padişah ısrarla Mehmet Efendiyi çağırtmış.En nihayetinde Mehmet efendi Sultan'ın huzuruna çıkmış.II.Mahmut adamla iyice muhabbet etmiş ve hiçbir münasebetsizlik görmediği gibi adamı bir kese altınla ödüllendirmiş.
Aradan bir süre geçtikten sonra II.Mahmut bir gün faytonuyla Babıali'yi teftişten dönerken Cağaloğlu yakınlarında yine Mehmet Efendi'ye rastlamış.Mehmet Efendi ısrarla padişahın arabacısına seslenerek faytonu durdurmuş ve sultana bir arzusu olduğunu belirtmiş.Sultan II.Mahmut,Mehmet Efendinin sesini tanıyarak arabayı durdurtmuş ve önemli bir maruzat dinleyeceğini zannetmiş.
Mehmet Efendi: ''Hünkarım siz zurna çalmasını bilir misiniz ?'' diye sormuş. II.Mahmut bu beklenmedik kelam üzerine şaşırarak: ''Hayır,bilmem'' diye cevap vermiş.Bunun üzerine Mehmet Efendi:''Bende bilmem hünkarım'' demiş.
Sultan II.Mahmut adamın bu anlamsız kelamı karşısında şaşkınlıkla lafın devamını bekler.Mehmet Efendi konuşmaya devam eder:''Pederimde bilmezdi,hünkarım.Hatta Bursa'da halamın damadının bir yaşlı teyzadesi vardır.Oda zurna çalmasını bilmez efendimiz'' der.
''Sultan bu anlamsız latifeye çok sinirlenerek ''Çekin şu münasebetsiz herifi yolumdan'' diye kızar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?