ırkçılık

cayisallama
Dünyanın çeşitli ülkelerinde özellikle Amerika'da insanların siyahi vatandaşları küçük düşürmek, aşağılama ve ikinci sınıf bir insan olarak görmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu durum çocukluktan itibaren veya genetik olarak insanın doğasında olan bir şey değildir. İnsanların önce kendilerinin uydurduğu sonra ona inandığı bir kabul etmişlik durumudur. Bu kabul etmişlik durumu hiç insancıl değildir. Kötü niyet ürünüdür.

Bu konu ile ilgili Uçan Adam kanalında güzel bir videoya denk geldim. Uçan adam videosunda şöyle anlatıyor olayı;

abuzeroklava
Irkçılık, insanı ve milletleri zehirleyen bulaşıcı bir hastalıktır. En temel sebebi de aşağılık kompleksidir. Her ırkın ırkçısı için geçerlidir bu. Tarihte, en bariz şekilde "Yahudi kompleksi"nde görülür... İkibin yıl itilip kakılmanın, insan yerine konulmamanın neticesidir. 20.Asırda diğer milletlere de onlardan bulaşmıştır. Zira Fransız ihtilalinde Yahudi etkisi çok güçlüdür. Türkiye'de de Türkçülük akımını sistemleştirip ortaya koyan Moiz Kohen (Tekinalp) bir Yahudidir.
axit
Irkçılık dinimizce yasaktır.

“Bir grup sahabe halka halinde oturuyor ve sohbet ediyorlardı. İçlerinden birinin Selman-ı Faris'le ile bir problemi vardı. Selman-ı Farisi Mescid-i Nebevi'nin kapısından içeri girdiğinde, Selman'la sorun yaşayan bu sahabe, Selman'ın işiteceği şekilde konuyu değiştirdi ve etrafındakilere 'Soyun-sopun nedir, sülalen nereye dayanıyor, sen hangi kabiledensin?' türünden sorular sormaya başlar.

Soruya cevap olarak her birisi kendi soyunu-sopunu överek anlatır. Birisi der, 'Ben Mudar kabilesindenim, falan oğlu falanım!' Bir başkası 'Ben Evs kabilesindenim, benim babam Medinelilerin en şereflilerinden falan oğludur. Dedem şudur, dedemin babası şudur!' diye kendi soyunu-sopunu anlatmaya başladı.

Selman, bütün söylenenleri esefle dinler ve yüzler kendisine yöneldiği anda bu şahıs 'Ya Selman, senin soyun-sopun nereye dayanıyor, sen nerelisin, sen hangi kabiledensin?” diye sorar. Selman, kıyamete kadar bütün insanlığa serlevha olan şu cevabı verir: 'Ben de İslâm oğlu Selman'ım!' Ve sonra gözleri yaşla dolarak şöyle devam eder, konuşmasına:

'Ben dalalette, sapıtmış bir insandım, Allah beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile hidayete erdirdi. Ben fakir, yoksul bir insandım, Allah beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile zenginleştirdi. Ben basit bir köle idim, Cenab-ı Hakk beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile özgürlüğüme kavuşturdu. Benim soyumu-sopumu öğrenmek mi istiyorsunuz? Ben de İslâm oğlu Selman'ım!'

Hz. Ömer, az öteden konuşulanları dinliyordu. Selman'ın bu sözlerinden sonra o da ayağa kalkıp topluluğunun yanına gelir ve onlara şöyle der:
'Benim de soyumu-sopumu öğrenmek istiyor musunuz? Ben de Ben de İslâm oğlu Ömer, İslâm oğlu Selman'ın kardeşiyim!'

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches