Lisedeyiz yani kravatların yarıya kadar,saçların jöleli,patolonların çorabın içinde aşağıya sarkmış şekilde olduğu yıllar;
Bir arkadaşımız vardı.Durumları pek iyi sayılmazdı yani çocuk temiz ama çok eski giyinirdi.Hani okullarda kıyafet serbest hale gelmesin yaşam tarzı farkı ortaya çıkar diyorlar ya ha işte o zamanlar o gri pantolon lacivert ceketle de o o kadar çok fark ediyordu ki anlatamam.Lacivert ceket o kadar solmuştu ki o gri pantolon o kadar tüylenmişti ki anlatamam.tabi asıl sıkıntı sağ ayakkabının yırtık tarafıydı.Yırtık ayakkabı gizlenemiyor.Zira düşman ayağa bakarmış.
Çok ama çok kıymetli nasıl kıymetli anlatamam bir arkadaş 1 er lira topladı bütün sınıftan bi kısmını kendisi tamamladı çocuğa güzel mi güzel bir ayakkabı,(bot) aldı ve öğretmene verdi hocam okul yardım ediyor diye verin dedi.Çocuğa o ayakkabıyı vermiş hoca ertesi gün ayağında görünce anladık.Ama nasıl mutlu olmuştuk anlatamam.
Sonraları aslında durumlarının iyi olduğunu öğrenmiştim.Ama varken yemeyen bir aileden geldiğini öğrenince çok sinirlerim bozulmuştu.
Neyse benim ve bütün sınıfın gözünde acınacak adam olarak yer etmişti.Fakir olmak ayıp olmasa da bakış açımızı şekillendirmişi.Düşünsenize Birisinin aklında mazlum olarak yer ediyorsunuz.Bir mazlumluk hikayesi geçince zihinde beliren ilk resim oluyorsunuz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?