dedikodu

insanlar, arkalarından konuşulanları duysalardı, toplum diye bir şey olmazdı.
balzac

inanılması en zor dedikodular, aptalların hafızasında en uzun süre kalanlardır.
alfred de vıgny

yapmamak için dilimden geleni yaparım.

@2 tamam bu kadar belli etme ama :)
bayıla bayıla dinlediğim levent yüksel şarkısı. https://www.youtube.com/watch?v=t-a6ARuBAhg

Bilirsiniz ben dedikoduyu sevmem lafıyla başlar

derken birilerine konulan, sakız gibi birinin ağızda çiğnenmesi olayı. şerbete üşüşen sinekler çağrışımı olur bu bahis, ki, demiş olmak toplumumuzda bir maraz gibi her yeri kuşatmış ve toplumu yozlaştırmıştır. dertleşme, dert dökme, dert paylaşma adına oturup, beş (5) dakikadan sonra iki saat (2) dedikodu eden bir toplumuz. bu arada dedi ile demişler hususunda, en çok kadınların ismi çıkmış olsa da, biz erkekler çok marifet sahibiyiz bu konuda. kutsal kitap kur'an'a göre; ölmüş eti yemek gibidir, ölmüş kardeşin eti. vegan olalım lütfen.

biri ile ilgili ne düşünüyorsam sorun, olumlu ya da olumsuz kendisine doğrudan iletmeyi tercih ettiğimden sevmediğim ve yapmadığımdır.

(bkz: gıybet)

(bkz: işsizlik)

tarkan şarkısı.