elişi dersi

Okullara elişi dersi tekrar konmalı, şimdiki gençlik dantel ne, etamin ne, tığ tutmak, düğme dikmek nedir bildiği yok. Elinde telefon, yırtık pantolon, nesil kayıp gidiyor..

bizim zamanımızda ev ekonomisi dersi vardı. içerik olarak benziyo. hem yeni şeyler üretiyorduk hem eğleniyorduk. en sevdiğim derslerdendi.

bu elişi derslerini hatırlamıyorum ama bizde iş eğitimi diye bir ders vardı. Mukavva alıp dururduk. Hoca her hafta başka bir şey yaptırmaya çalışıyordu. Uyuz olurdum adama. Çocukken çıkan o masraflar bizi hayatın içine itiyordu. Yok mukavva parası yok uhu parası aklınıza gelecek tüm kırtasiye malzemelerinin fiyatlarını bilirdik. NE gerek vardı buna. Durumu olmayan bir sürü çocuk vardı. Ayakkabısı olmayan çocuğa mukavva aldırırdılar. O zamanlarda da bu dersi gereksiz buluyordum halen gereksiz olduğu kanısındayım.

Zanaat topluca kazanılacak bir şey değil. Bizde teori güzel ancak pratik oldukça berbat maalesef.

keyifli derslerden biridir. bizim dönemimizde "iş eğitim dersi" olarak geçiyordu. salata yapmayı ilk burada öğrenmiştik, marul, domates, bol limon ve tuzlu. evde süs olarak kullanabildiğim bir "sarkaç" yapmıştım. boncuklu, makreme örgüsü filan.

5. sınıfta, örgüye ilk başladığımızda hoca en fazla 50 santimlik bir tahta istemişti. bende bunu ciddiye alıp 50 santimlik bir tahta kestirdim yakındaki tornacıdan. herkes doğru anlamış 20-30 santimlik kibar kibar tahtalar getirmiş. hoca benimkini görünce bir gülmeye başladı. baya bir güldü sonra, "hayatımdaki en unutulmaz anlardan biri", "bunu hiç unutmam, en ilginç insanlardan birisin" demişti...