bozcaada

sessiz, sakin, bol oksijenli, nem oranı yok denecek kadar az, denizi soğuk (malum boğaz akıntısı var), arnavut kaldırımlı sokakları ve binbir renkte çiçekleriyle dikkat çeken, sakız reçelleriyle ünlü cennet gibi bir ada.

son dönemde sessizliğinden eser kalmasa da sakinliğiyle sizi cezbeden, tanrının bir armağanı. gitmek isteyenlere detaylı bilgi verilir, pansiyon önerilir...

Ege Denizinde, Gökçeadadan sonra ikinci en büyük adasıdır. Ayrıca Çanakkale iline bağlı bir ilçedir.

Türkiye'nin il merkezleri hâriç köyü olmayan tek ilçesidir. Fatih Sultan Mehmet döneminde 1455 yılında Gökçeada ile birlikte fethedilen ada, Osmanlı donanmasının ikmal üssü olarak kullanıldı. Bunun üzerine Venedikliler adaya tekrar asker çıkardılar. 1464'te Mahmut Paşa, adayı tekrar Osmanlı İmparatorluğu topraklarına kattı. 16. yüzyılda Bozcaada, Piri Reis haritalarında şimdiki ismiyle belirdi. Sonraki dönemlerde de, 20. yüzyıla kadar ada hep bugünkü adıyla “Bozcaada” olarak kaydedilmiştir.

On edit: bu entryyi dalginlikla gökçeada başlığına yazmistim. Bozcada olarak bu başlığa tekrar girdim yazdıklarımı.

Aynı zamanda Canakkalenin bir ilcesi olan ada. Şirin sevimli sokakları var. Tarihi bir kalesi var. Esnafı çok başarısız. Çok etkilenmedim. Geyikliden vapurla geçtik. Arabayı geyikliye bırakıp geçmenizi öneririm. Zira sokaklar dar ve arabayla gitmenizi gerektirecek bir yer yok her yere ulaşım var.
Bir kaç foto :adaya cepheden bakis. Meshur tarihi kale
Şirin sokakları

Bir kaç dükkanda mizah var. 😄