boşanmak

allahın hiç sevmediği helallerdendir.

Evlilik sonucu oluşan ailede karşı cinslerin, toplumca veya hukukça evlilik bağlarının sona erdirip ayrılmalarına boşanma denir.

Zor zamanlardır. Kişiyi en fazla etkileyen şey kaybedeceği para veya çocuk değildir.
Kişi duygusal olarak kaybettiği şeyler psikolojisinde değişiklik yaratır.

Bu psikolojik problemler iki tarafı da çirkefliğe olmadık davranışlara yönlendirir.

Kaybetmenin acısıdır asıl problem ayrılık falan değil.

Bu ülkede her 9 dakikada bir çift boşanıyor.

Nasıl bezmişse artık.

Dinen helal bir fiildir. Çünkü boşanmamak bazen daha büyük problemdir.
Ama yaratanin en sevmediği helal fiildir.

Sevmiyorsan git boşan bence

cinsiyetçilik yapmak değil amacım ancak bu işlerde çoğunlukla kadını haksız bulurum. ülkemizde En fazla mağdur olanlar kadınlar oluyor, çocuklardan bile fazla mağdur oluyorlar.

Neden kadınlar daha çok suçsuz;
Klasik geyik olacak ancak yuvayı dişi kuş yapar.
İlişki döneminde kadının toplayıcı,düzenleyici, şefkat ile besleyici özelliklerini yeterince kullanmadıkları kanısındayım. Bu bahsettiğim konu bi çıkalım yada evleneyim adam ederim ben bunu anlayışı değildir. bahsetmeye çalıştığım konu kadının iç güdüsel olarak yapması gerekenlerdir.

Diğer açıdan erkekten beklentiler konusunu ciddi ölçüde abartmaları. Bu konu çok açık erkeğe gel diyecen git diyecen vs. komut ile çalışan varlıklar sonuçta.

diğer bi açı ise kadınların umudu kesmeye ramak kala büründükleri psikolojik olgu. Başta da belirttiğim gibi en fazla mağdur olacağını bile bile gözlerini karartıp acil ve keskin karar almaları.

Bu bahsettiklerim, eşinin kendisini aldattığını bile bile ilişkisini devam ettiren, şiddet görüp ilişkisini devam ettiren velhasıl erkeğin normal dışı etkileri ve tepkisizliklerine maruz kalıp bunu bitiren kadınlara değil sözüm. O bambaşka konu.

1,5 yıllık evliliğin ardından Yarın başıma gelecek vaka. Rabbim kimsenin yuvasını bozmasın hele de kaynana fitnesi yüzünden hiç bozmasın.