19 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini yaşamış biri olarak, oldukça zor olandır. O zaman çocuktum tabi, depreme karşı nasıl kendimizi savunabileceğimizi düşünürdüm. Bir savaş olsa ona göre hiza alırsın ama deprem bu. Önüne geçemiyorsun diye düşünürdüm. Enkaz, çadır kent, yıkılmamış ama yan yatmış binalar... O zaman anladığım şuydu tabi, insanın hayatını ne kadar gereksiz şeylerle doldurduğu. Yaşamaya ihtiyaç duyduklarımız ne kadar az, ve vazgeçtiğimiz, akla bile gelmeyenler ne kadar çok...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?