ankara kulislerinde uzun zamandır konuşulan senaryo şu:
cumhurbaşkanıyla başbakan arasındaki kopuş yeni değil. taa seçimlerden beri devam eden ve gittikçe gün yüzüne çıkan bir mücadele söz konusu.
başbakan, cumhurbaşkanıyla açıktan mücadele edemeyeceği için, kamuoyu önünde sorun yokmuş gibi davranıyor. cumhurbaşkanı ise, artık başbakanla yürümeyeceğinden çok uzun zamandır emin. yerine ilk aday binali yıldırım. binali yıldırım'ın oğlu'nun singapur'daki kumar görüntülerinin altında ise mit var. zira hakan fidan, bu savaşta başbakanın tarafında. başbakanlık için diğer adaylar ise, ihtimal sırasına göre numan kurtulmuş, mehmet müezzinoğlu ve yalçın akdoğan.
cumhurbaşkanı artık bu mücadeleyi gizleme gereği bile hissetmiyor. dünkü açıklamasında,‘başbakanlığım dönemimde ankara palas’ta 2016 ekim’de schengen’in uygulamaya gireceği açıklanmıştı. koşul moşul yok. imzalar atılmıştı. ekim ayında yürürlüğe girecekti. şimdi hazirana, dört ay önceye çekmenin adeta bir kazanımmış gibi sunulmasını anlayamıyorum. kaldı ki elli üç yıl beklemişiz. bu tür küçük şeylerin büyük kazanımmış gibi sunulmasına üzülüyorum.‘ diyerek, başbakan'a ayarı vermişti.
aslında yazacak çok şey var ancak, uzatmanın çok da alemi yok. özetle, ak gençliği 2016 yılı içerisinde büyük bir tercih bekliyor. uzun adam'la gülen adam arasında bir seçim yapmaları gerekecek gibi görünüyor. bakalım kefenlerini giyip, hangisinin yanında saf duracaklar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?