çok basit bir örnek vereyim. bu örnek ilkokul kitaplarında bile yer alıyor. bu yüzden, anlaşılamama ihtimali olacağını sanmıyorum:
aşı ne işe yarar? bizi hastalıklardan korur?
diyelim ki, elinize paslı bir çivi battı. ilk iş olarak ne yaparsınız? eğer tetanoz aşınız yoksa, gider tetanoz aşısı olursunuz. ya da sokakta köpek ısırdı. yapılacak ilk iş nedir? gidip kuduz aşısı olmaktır.
örnek üzerinden gidelim. mahallede bir sokak köpeği var. eve gidip gelirken sürekli görüyorsunuz. evdeki yemek artıklarını falan veriyorsunuz. sıcak havalarda su falan veriyorsunuz. evdekiler, sizi uyarıyor. 'aman dikkat et. o köpek aşılı değil. ısırır mısırır.' siz de, 'ya yok. bir şey olmaz. o beni tanıyor, seviyor.' larla geçiştiriyorsunuz.
bir akşam, yine yemek artıklarını götürüp, önüne bırakırken sizi elinizden ısırıyor. sinirleniyorsunuz. eve gelip anlatıyorsunuz. evdekiler, hemen gidip aşı olmanızı söylüyor. 'ya gerek yok. bir şey olmaz.'la geçiştiriyorsunuz.
bir süre sonra, kuduz belirtileri başlıyor bünyenizde. köpeğe küfürler ediyor, 'hain şerefsiz. onca iyilik yaptım sana. karşılığı bu mu olacaktı. ne istedin de yapmadık...' diye saydırıyorsunuz. aklınız başınıza geliyor. panikliyorsunuz. köpeği öldürmek için elinize silah alıp, balkondan köpeğe kurşun yağdırmaya başlıyorsunuz. kurşunlardan bazıları köpeğe isabet ederken, bazıları da yoldan geçenlere isabet ediyor. evdekiler, 'dur ne yapıyorsun!' diye elinizi tutuyor. 'demek siz de köpeğin tarafındasınız. onu koruyorsunuz ha.' diye evdekilere de saldırıyorsunuz. ağzınızdan köpükler saçarak önünüze gelen herkese hakaretler ediyor, yakıyor, yıkıyorsunuz...
soru şu: suçlu kim? çare ne?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?