Ciddiye almamız gereken ahiret yurdu varken bu dünyada ki gereksiz şeyleri ciddiye almak anlamsız.
Mal mülk mü ciddiye alınan? Kabre inerken yanımız da sadece kefenimiz ve amellerimiz olacak.
Makam telaşı mı? Ahirette herkes aynı konumda değerlendirilecek. Kimse kimseden üstün olmayacak. (Üstünlük anca takva da) diplomalarımız da geçerli değil orada malesef
Çoluk çocuk mu? Onlara güzel ahlakı, Allah korkusunu miras bırakmadıysak biz öldükten sonra bizi unutup miras bölme kaygısına düşecek, hatta kimine az gitti kimine çok diye az giden evlat ardımızdan sayıp sövecek belki de
Eş, sevgili vs falan mı? -Bazıları müstesna- erkekler eşleri vefat edip kabre defnettikten sonra evlere dönerken daha yolda 'acaba kimle evlensem, acaba evlensem mi, şimdi benim halim ne olacak' diye düşünmeye başlıyorlarmış. Kadınlar yine evlatları başında oturuyor eşini hayıtla yad ediyor ama erkekler hemen unutuyorlar.
Her neyse. Sonuçta dünya da ne kadar ciddiye aldığımız şey varsa, hepsi sınırlı ve ciddiye almamız anlamsız aslında.
Biz dünya ya telaş ettiğimiz kadar ahiret için etsek, Allah hem bu dünyalık, hem de ahiretlik işlerimizi çıkmaza düşmekten kurtarır her sıkıntımız her müşkülümüz hallolurdu, dediğim durum
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?