çetin altan'ın meşhur bir lafı vardır:
''batıda düello kültürü vardır. insanlar meselelerini düelloyla halleder. bizim gibi doğu toplumlarında pusu kültürü vardır. düşmanımıza pusu kurarız.'' der.
ben buna eklemede bulunuyorum. bizim toplumuzdaki özelliklerden biri de linç kültürü.
hukuka, adalete bakan insan pek yok.
bugün ayın 20'si. 5 gün içinde suçlular bulundu, yargılama yapıldı, hüküm verildi ve infazlar başladı. mahkemeler mi? ne gerek var canım?..
işin kötüsü ders de almıyoruz.
çok uzak değil. birkaç sene öncesine gidin. ergenekon'dan, balyoz'dan içeri alınan generallere neler demiştik. etmediğimiz hakaret kalmamıştı. hapiste ölenler olmuştu. peki sonra ne oldu. ölmeyenler aklandı ve çıktı. ama çoğunun hayatı kaydı. geleceği karardı. biraz şanslı olanlar tekrar ordudaki görevine döndü ve kaderin cilvesine bakın ki, o hain dediklerimizin bir kısmı, bu darbenin önlenmesinde aktif rol aldı.
bakın, şu an hain dediklerimizin bir kısmının belki darbeyle hiçbir bağlantısı yok. öyle puslu bir ortamdayız ki, birbiriyle kişisel kini olanlar bile birbirini paralelci olarak jurnalliyor. cemaatçi diye gözaltına alınan koyu ülkücü hakim ve savcılar biliyorum. muhtemelen aklanıp çıkacaklar (en azından öyle umuyorum).
insanların öfkesini anlamak zor değil ancak hiç akıldan çıkarmamak lazım. bu insanların içinde masum olanlar olabilir. beklemek ve yargıdan çıkacak kararı görmek lazım.
hatta daha da ileri gidiyorum. darbeci oldukları ispatlansa bile hukuktan ayrılmamak lazım. netice itibarıyla, bu ülke bir aşiret topluluğu değil bir hukuk devleti. ve hukuk devletinde, insanlar suçlarının karşılığı neyse onu çekerler. toplumsal bir histeriyle alınan kararlar, bizi daha demokratik bir toplum yapmaz.
düşünün bir. 1960'ta asılan başbakanın utancını hala yaşıyor bu ülke.
bu başlığın konusu değil ama, darbecilerin cenaze namazını kıldırmama kararı alan diyanet'in kararı da ayrı bir utanç bu ülke için. bunun, ölmüş bir katilin cesedini tekmelemekten hiç bir farkı yok ve böyle bir davranış ancak ilkel toplumlara yakışacak bir tutumdur. tekrar ediyorum biz bir hukuk devletiyiz. darbeciler başarılı olsaydı, onların yapacağını düşündüğümüz şeyleri onlara yaparsak hukuk devleti değil derebeylik oluruz. katil de olsa, hain de olsa onların hukuklarını muhafaza etmek gerekli. terör örgütü elebaşından esirgenmeyen hukuk, darbecilerden esirgenmemeli. büyük devlet ancak böyle olunur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?