(gbkz:ne gülüyorsun anlatılan senin hikayen) sözünü şiddetle hatırlatan bir film. ötekileşmişleri çok güzel bir biçimde ele almış. izlenmesi gereken bir başyapıt.
filmdeki dedemizin tuvalette anlattığı şu hikaye, filmin en dikkate değer kısmıydı:
--- (gbkz: spoiler) ---
- sıçmak çok iyi geldi! tanrıya inanır mısınız? yanlış soru! tanrı bize inanır mı? bir zamanlar grunwalski adında bir arkadaşım vardı. birlikte sibirya'ya sürgün edilmiştik. sibirya’ya mahkum olarak gittiğinizde trende hayvanlarla birlikte yolculuk yaparsınız. buzlu bozkırlarda günlerce kimseyi görmeden yolculuk yaparsınız. ısınmak için diğerine sıkışırsın. sorun ise rahatlamaktı, sıçmak…. bunu trende yapamazsın. tren su almak için durduğunda bunu yapabilirsin. Ama grunwalski utangaçtı. Hatta beraber banyo yaptığımızda bile yüzü asılırdı. şaka yapardım ben de. neyse tren durdu ve herkes sıçmak için raylara atladı. grunwalski benden o kadar rahatsız oluyordu ki uzaklaşıp yapmayı tercih etti. tren hareket etmeye başladı. herkes vagona atladı çünkü tren kimseyi beklemez. grunwalski’nin ise sorunu vardı. çalının arkasında hala sıçıyordu. elleriyle pantolonunu tutar şekilde çalının arkasından çıktığını gördüm. treni yakalamaya çalışıyordu. elimi ona uzatıyordum ama ne zaman bana yetişse pantolonu elinden düşer tekrar onu tutmaya çalışırdı. pantolonunu tekrar tutar, tekrar koşmaya başlardı ama pantolunu düştükçe geride kaldı. pantolonunu çekiyor, tekrar koşmaya başlıyordu. yetiştiğindeyse pantolonu tekrar düşüyordu.
- sonra ne oldu?
- hiçbir şey. grunwalski donarak öldü. iyi günler.
- bunu bize neden anlattı?
--- (gbkz: spoiler) ---
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?