kendisinden önce ütopyalar aracılığı ile tasvir edilen yaşamı ilk defa sistemleştirerek hayata geçirilmesinin önünü açmıştır. das kapital ile bunu ortaya koymuştur. aynı zamanda hegel in oluşturmuş olduğu diyalektikten etkilenmiş bunu biçim değişikliği ile diyalektik materyalizm olarak Marksizm in felsefesi haline getirmiştir.
kendisi dünyada var olan sistemlerin doğrusal bir çizgide hareket ettiğini ve sürekli olarak kendisini yenileyerek daha iyi bir sistem haline geldiğini (feodalizm-imparatorluk-kapitalizm gibi) ve sonunda komünizmin kaçınılmaz olduğunu belirtir. bunun altında ise insanın doyuma ulaştıktan sonra ancak vazgeçebilme dürtüsünün ortaya çıkacağını savunmasıdır. kendi çabalarını ise bu süreci hızlandırma olarak tanımlamaktadır.
nitekim farklı alanlarda farklı kişiler tarafından farklı şekillerde bu uygulamaya konulmaya çalışılmıştır. ancak hiçbir zaman tam anlamı ile bir komünizm oluşturulamadı. en bilinen ve en etkili olan Sovyetlerde dahil olmak üzere.
bu sisteme yapılan eleştiriler salt ekonomiye indirgemesi her şeyi ve toplumsal yaşamın diğer öğelerini ihmal ettiği. tamamen devletçilik olması ve özel mülkiyeti tamamen ortadan kaldırarak oluşturduğu mutlak eşitlik aynı zamanda bir tek tipleşme ve hantal bir toplum oluşmasını doğurmaktadır.
proleterya olsa bile diktatörlük diktatörlüktür. ve proleterya diktatörlüğü daha iyiyi getirmez.
bunu yanında daha birçok eleştiri vardır ancak en temel olanları bunlardır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?