ölüm

khantura
Ortaokul yıllarımızdı. O zamanlar bilgisayarlar hayatımıza bu kadar girmediğinden, yazları sokağa çıkar deli gibi oynardık.
Yiğitlerin evlerinin arkasında bir bahçeleri vardı. Genelde orada oynardık. O zaman da öyle olmuştu günlerde bahçeyi kafamıza göre düzenleyip planning yaptık. Bisiklete de binerdik. Zaten avucumuzun içi gibi bildiğimiz sokakları geçerdik gün boyunca.
O senenin kurban bayramı arifesi idi. Biz her sene bayramlarda memlekete gittiğimiz için annemin klasik rutini olan arife günü banyo ve valiz hazırlığını yapmamız gerekiyordu. Hiç gitmek istemiyordum.
O gün 3. Bir arkadaş da vardı. Onu evine bırakmak istemiş. Karşıdan karşıya geçerken iki minibüsün arasında kalmış, sürüklenmiş Yiğit. Yiğit'im.
Bayram sabahı babama telefon geldi. Babamın yüz ifadesi değişti, ben gözlerinin içine bakıyordum. Kısık bir sesle: "Yiğit kaza geçirmiş." dedi. DurumuNur sorduklarında: "Ölmüş gibi bi şey." Diyebilmişti.
Koştum. Dışarıdaydım evin içine doğru. Köy evindeki sedire yüzümü gömüp bağıra bağıra ağladım. Kendimi suçladım. Banyo yapmasaydım, valiz hazırlamasaydım. Kalsaydım ve o gitmeseydi. Ama öyle olmadı.
Dedim ki pis dünyanın karasına bulaşmadan göçtü. Aynı barış abi gibi. Tek tesellimdir hala. Cennetten bana baktığını düşünecek kadar bile hayrına getirmeye korktuğum Yiğit'im.
Rabbim sana rahmet eylesin.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches