yıllar önce dubai'de, kurban bayramında, yerli bir arap, bir bangladeşli işçinin dört yaşındaki oğluna, camii tuvaletinde, önce tecavüz etti sonra kafasını tuvalet taşına vurarak öldürdü. arap zengin, bangladeşli ülkede kaçak konumunda aylık cüzi bir paraya çalışan bekçi. mahkeme önceki vukuatları yüzünden idamla açtı kapıyı. aile avukat tutmadı, mahkemenin atadığı avukat 'el mahkum burdayım, savunacak bir şey bulamıyorum' dedi ve adamı idam ettiler.
sefaletten kırılan bangladeşli ne ailenin utancı temizlemek için verdiği parayı aldı, ne oturma izni vaat eden işverene paye verdi, ne yardım derneklerinin desteğini kabul etti. o zamanlar kapıya bedava bırakılan seven diye bir gazetede röportajını okumuştum, 'ihtiyacım var, yine de kabul etmedim, parayı bastıran vicdanını temizler sen onların hatası yüzünden ölen oğlunun mezarına gidemez olursun utancından' demişti. bu hikayeyi aklıma getiren şikayeti geri alma.
[https://eksisozluk.com/sehit-esinin-ruzgar-cetin-sikayetinden-vazgecmesi--5198954?a=nice tık tık]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?