Türkiye'nin önemli bilim adamlarından Şerif Mardin ölmüş. Şimdi artık böyle hocalar yetişmiyor. Bu tip insanlar Osmanlı bakiyesi ailelere mensup, batıya açık yetişmiş, fakat bir fikir ve ilim namusunu da korumayı bilmiş insanlardır.
Şerif Mardin'in öldüğünü duyunca aklıma üniversite yıllarımdan bir hatıra geldi. 28 Şubat dönemindeydi. Koyu Kemalist bir profesör dersimize giriyordu. Derste Atatürk'ün Kürt meselesini çözmek için doğuya bir üniversite kurmayı planladığını fakat ömrünün yetmediğini söyledi. Ben söz istedim ve bu projenin Said Nursi'ye ait olduğunu, Sultan Hamid'e bu konuda bir teklif sunduğunu söyledim. Profesör benimle alaycı bir şekilde konuştu ve sallıyorsun, Said Nursi gibi gibi bir gericinin böyle bir düşüncesi olamaz dedi. İspatlayabilirim dedim. Çocukluk işte. Hadi bakalım dedi. Haftaya belgesini getiririm hocam dedim. Tabii bu sırada sınıfımızdaki o zamanların cemaat'ine mensup arkadaşlardan tek bir ses yok!
Nasıl tartışmaya mahal bırakmadan Said Nursi'nin Üniversite projesini ispatlayabilirim diye düşünmeye başladım. Duymuştum ama delilini ben de bilmiyordum. Kendi eserlerinde yahut dini neşriyat arasında bulsam kabul etmeyeceğini de biliyordum. Sonunda aradığım eseri buldum: Şerif Mardin'in Bediüzzaman Said Nursi Olayı adlı kitabıydı. Bir hafta sonraki derse kitabı götürüp ilgili bahsi gösterince, 28 Şubat heyecanı içindeki profesör tek kelime söyleyemedi. Eveledi geveledi geçiştirdi. Yani rahmetli sayesinde böyle bir hava attığım oldu. Ve lakin bu benim için pek de iyi olmadı sanırım. Zira tahminim profesör beni bir yerlere fişledi... Önemli değil, memlekette fişlenmedik insan yokmuş zaten...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?