ölüm, öldürmek. hayat bu, bir fps oyunu değil.
hiçbir ihtimalde kabul etmediğimdir ve karşı çıktığımdır. hastalıklı bir düşüncedir ve terörle eşdeğerdir. polise, askere karşı tutulma ihtimali ve vakalarını duyuyoruz.
bir silahı görmek bile kanımın çekilmesine neden oluyor ki, hiçbir şeyden korkmam.
diğer insanların çözümlerine, yaşantılarına saygı duymakla birlikte, bu şekilde kendimi savunacağıma ölmeyi tercih ederim. öldüreceğime, öleyim.
şunu da anlıyorum, kayıt dışı bu iş yürüyor bari devlet eliyle tanzim edilsin. hem ruhsat tespit durumlarında filan daha iyi olur gibi. ama yine de, kalemi, şiiri ve türklüğün o naif tarafını korumayı tavsiye ederim.
Düzen bu diye aynı olmak zorunda değiliz. Belki, ilk defa bir şeyleri doğru yaparak örnek olabiliriz ve belki sırf buradan başlayarak bir şeyler düzelebilir. Ya zaten derin bir kutuplaşma içerisindeyiz. Buna bir de silahlar eklenirse, olay çok başka bir boyut alır. Sadece ateşli silahlar değil, bıçak, kelebek, muşta, jop, pala vs. bu tarz aletlere de ulaşmak imkânsız olmalı. Yüzü bir baştan başa çizilmiş, bir gözü çıkmış insanları, hayvanları görmek insanın canını acıtıyor. Hayvan dedim çünkü bunu hayvanlara da uygulayanlar var. Tabi burada silah değişkeni olayı bütüyor sadece etki bakımından ama temel bir "algı" ya da "eğitim" problemi var. topluma katılmada da "adalet." insanlar kendi adaletini kurmaya kalkıyor...
önemli istek: silah propagandası yapmayı da uygunsuz içerik olarak görüyorum ve silah görsellerinin sadece link olarak paylaşılmasını istiyorum. isteyen tıklayıp baksın, silah görmeye alışmak istemiyorum. özgürlüklere saygı duyduğumdan kolay kolay sesimi çıkarmam ama tekrarlı, hassasiyeti tahrik edici durumlar canımı sıkıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?