Bu gün çalıştığım kurumun 2. numarasından kısa ve öz bir fırça yedim. Fırça derken ne gerçek anlamda ne de mecaz anlamda. Mecaz anlam bile bu fırçayı tarif edemez.
Fırça yeme sebebim iletişimsizlik. Aynı ortamda çalıştığımız insanlar ile olan iletişimsizliğimiz. Bir yönetici olarak buna hakkı var mı tabi ki var. Bir yönetici olarak maksimum oranda verim amaçlar ve bu verim için maksimum iletişim şart tabi. Zerre haksız bulmuyorum bir çalışan olarak.
Kendi aramızda maalesef böyle bir iletişimsizliğimiz var tabi. İletişim dediğimiz şey deli,şizofren veya ağır hasta olmayan insanlar için en az iki taraflı bir şeydir. Bu fırça olayında hiç bir şekilde bu tarafın görüşü alınmadı. Alınmama sebebi karşı tarafın 25 yıldır çalışıyor olması deyip burada keseyim.
Kuşaklar çatışması olayına girmeden, insanların bu iletişim olayının özü samimiyette bitiyor. Bir kişi karşısındaki kişiye karşı samimi değilse o yerde iletişim kurmak imkansız. Ayrıca yaş ilerledikçe samimiyet olayı da yalan oluyor ve insanlar birbirilerine yapmacık davranmaya başlıyor.
Bu iletişimsizlikte benden kaynaklı problem ise şöyle;
hayatta samimi olmayan bir insandan hiç bir şey alamayışım. Bu benim bendeki tespitim tabi. Samimi olmayan insana saygı,sevgi göstermem benim kendi duruşuma, ideolojime, anlayışıma uygun değil. Hiyerarşik olarak bunu yaparım ki devlet geleneğim var ama kişisel yaşamda katiyyen yapmam mümkün değil.
İşin diğer sıkıcı tarafı, kendi aramızda oluşan problemi çözemememiz. Çözmemekle kalmayıp bunun en üst yerlere kadar tırmanması. Maksimum 2 dk görüşebileceğiniz insan sizin iletişimsizliğinizle uğraşuyor. Bu o kişi için de hoş değil tabi. Kendi aramızda çözememe nedenimiz de samimiyetsizlikten kaynaklı tabi.
Bi taraf tarafından bunun yüksek makamlara kadar tırmandırılması konusuna hiç girmiyorum.
Bu beni ne kadar üzdü diye düşünüyorum. Cevap olarak hiç. (gbkz:mazoşist) bir insan kesinlikle değilim. Ancak kul hakkı denen şeye vakıfım inanç olarak. üzülmeme nedenim sadece kul hakkı inancından da kaynaklı değil. bunun yanında bir sürü şey var.
Fırçayı yediğim yer,kişi bi şekilde benim ekmek yememe vesile olan kişi. Benim taciz,tecavüz,hırsızlık,rüşvet ve bilumum bu tarz mide bulandıran davranışlardan dolayı beni fırçalamadı çok şükür. Fırçalama sebebi iletişimsizlik, 25 yıl çalışmış birinin hatrı, 25 yıl çalışmış birinin emeğine saygı duyup düzeni sağlama isteği.
Diğer taraftan türkiye de şuan hala faal olan en iyi denetim firmalarından birinden kovulmuş biri olarak (bu kovulma olayında her zaman gurur duydum) bu iş güç konuları meziyetsiz insanların korkularıdır. Allahıma çok şükür organizmam yerli yerinde.
Ukalalık kısmında da girmek istemem ancak bu organizasyonlarda benim sürekli bir başarısızlığım var. Bu durumu şöyle açıklayayım. Organize bir iş için taraflarn eşit şartlarda olmaları gerekir. Şu ana kadar çalıştığım bütün işlerde ki 2007 den itibaren bir fiil çalışıyorum, bu organizasyon şemasına uyum sağlayamadım. Maalesef hepsinde olumlu anlamdaydı bu durum.
İşe emek harcayacağım yerde insanların o organizasyon şemasında geride kalmamaları için eğitimleri ile meşgul oldum ve oluyorum.
Buraya yazma sebebim ise, biz unutkan insanlarız, millet olarakda bu bizim bir hastalığımız. burayı elbet ilerde okurum. Ayrıca bu başıma gelenlerin müsebbibini aynı ortamda çalıştığım insanlara anlatırsam bu gayri etik bir davranış olur ve bana yakışmaz.
Not: Sözlük sağol be. Sende olmasa içimizde kalacaktı.