şöyle bir teşekkür kısmı var.
***
TEŞEKKÜR
Teşekkür faslını bu kitabın baskıya hemen girişinden önce yazıyorum, bu yüzden hızlı olacağım.
Türkiye Halkı olmasaydı bu kitabı yazamazdım.
İlk kitabımOlasılıksız ABD'de çabucak yayıncı buldu ve ardından onsekiz dile çevrildi. Başardığımı, hayatımın kalanını romancı olarak geçireceğimi zannettim. Ama yanılmışım. Maalesef kitabım dünyanın hemen her köşesinde iyi satış yaparken ABD o köşelerden biri olmadı. Bu, romancılıkla ailemi geçindiremeyeceğim, dolayısıyla sadece yazarak idare edemeyeceğim anlamına geliyordu.
Haliyle ikinci kitabım Empati'yi sadece Olasılıksızın en iyi satıldığı ülkelere, Almanya,Japonya ve Evet Türkiye'ye satabildim.
Türkiye'de popüler olduğumu Twitter ve Facebook üzerinden biliyordum ama ne kadar popüler olduğumu, bir numaralı hayranım, Türkiye editörüm ve arkadaşım Kemal Egemen İPEK sayesinde 2009'da İstanbul ve Ankaraya geldiğimde anladım. O seyahat hayatımın en güzel haftasıydı.
Ama eve döndüğümde coşku, pırıltı söndü ve günlük hayatıma döndüm. Yazmaya devam ettim ama hem çalıştığım iş, hem iki çocuk derken zaman azlığından, daha seyrek yazmaya başladım. Aklımda bir kitap daha vardı hatta taslağını çıkartmıştım ama üzerinde çok çalışılması gerekiyordu ve asla bitiremeyeceğimi içten içe biliyordum.
Derken 2010 başlarında Brooklyn'e süpriz bir ziyaretçi geldi: Egemen. Bizim evin hemen yanındaki Avustralya barında Egemen bana üçüncü kitabımı bitireceğime dair söz verdirdi. Becerebileceğimi sanmadığımsan söz vermek istemedim ama Egemen kolayca reddedilecek biri değildir ve bir kaç biranın ardından boyun eğdim.
Egemen ertesi günü Türkiye'ye döndü, bense işime döndüm. Galiba bir ay sonraydı gmail üzerinden konuştuk.
''Selam Şampiyon nasıl gidiyor kitap?''
''Gitmiyor dedim ama çabalayacağım.''
Bir ay daha yazmadım, Egemen yine aradı: ''Biraderim Türkiye'deki hayranların bekliyor.''
''Tamam bu hafta bişeler yazacağım söz.''
Tüm mesajlaşmalarımızı sıralayarak canınızı sıkmayayım. Sonuçta Egemen'in mesajları ve e-postaları geçtiğimiz altı yıl boyunca neredeyse her ay böyle devam etti. Elinizdeki bu kitap Egemen'in tüm cesaretlendirmelerinin bir sonucudur. Ve elbette, hikayelerimin Türkiye'de okurları olduğunu bilmenin...
Kısacası, diyebileceğim tek şey; teşekkür ederim. Kitaplarımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Egemen'e bu hikayeyi içimden binbir çabayla çıkarttığı için müteşekkirim. Birde galiba bitmedi çünkü bu kitabı bitirip devamına başladığımdan beri Egemen mesajlara yeniden başladı.
''Birader Nasıl gidiyor kitap?''
Yavaş diyorum artık.
''Ama bitireceğim söz.''
Adam Fewer
12 Haziran 2016
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?