ilk medeniyetin kuruluşundan beri insan hareketlerinin değerlendirilmesi olayına ahlâk denmiştir. çin'de (gbkz:konfüçyüs), hindistan'da (gbkz:buda) ahlâklı yaşamanın yollarını ararken bu yolların insanları mutluluğa götürdüğünü söylemişlerdir. bunlar gibi ilahi birer ahlâk sistemi getiren peygamberler de ahlâk dışı davranışların insanları felakete götüreceğini anlatmışlardır.
eski yunan'da akla dayalı ahlâk sisteminin kurucusu olan (gbkz:sokrates) ahlâk kültürünün kendini bilmek'ten başka bir şey olmadığını belirtmiştir. sokrates'e göre "kimse bilerek fenalık yapmaz. fenalık yapan insan akılsız insandır. akıl insanı mutlaka iyiye götürür." sokrates'in öğrencisi (gbkz:eflatun) ilim kelimesini geniş anlamda tutarak "iyilik ilmi" diye tarif etti ve ahlâkı bütün hakikat basamaklarının en üstüne koymuştur. 18.yy alman filozofu (gbkz:kant) ahlâkı "ödev ilmi" diye tarif etmiştir. ödevin ortaya koyucusu da akıldır. bu eşyayı ve varlığı tanıtan akıl değil vicdanımız ile doğru yolda yürümemizi sağlayan vicdanın sesidir.
(gbkz:jean jack rousseau) ve (gbkz:pascal) ahlâkı akıl yerine duygular arasında aramışlardır. pascal insanda düşüncenin büyüklüğü ile sefaletleri karşılaştırmıştır. bu iki karşıt ucun sürekli çarpışması ve sefaletlerin üstüne çıkma isteğine ilahi sanat dedi ve bu ahlâkı "insanın ilmi" olarak tarif etti. rousseau ona "kalbin ilmi" demiştir. kalp kelimesi ile anlattığı bencil ve menfaatçi duygularımızı aşan ve insanı hayvancıl varlığın üstüne taşıyan sevgilerdir.
ahlâk hakkında yeni görüşleri ortaya koyan toplum bilimciler " belli bir devirde, belli bir insan topluluğu tarafından benimsenmiş olan davranış kaidelerinin bütürüdür." tanımlamasını yapmışlardır. buna göre her toplumun özel ahlâk anlayışı vardır.
kaynak (gbkz:nurettin topçu)'nun ahlâk adlı kitabıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?