"(gbkz:Ben kalbi kırıklarla beraberim)” buyuran Allah, bunu Kur’an’ıyla da teyid etmiştir. Hem de Kendi Habib-i Muhammed Mustafa’sına rağmen. şöyle ki;
Günlerden bi gün Peygamberimiz Mekke’nin ileri gelenlerine İslam’ı anlatıyordu. Gözleri görmeyen Ümm-i Mektum’ın oğlu Abdullah geldi. Abdullah İslam’ı öğrenmeye çok düşkündü. “Ey Allah’ın Rasulü! Allah’ın sana öğrettiklerini bana öğretir misin?” dedi. Bunu bir kaç kez tekrarlayınca, Peygamber’imiz, yüzünü ekşitti.
Peygamberimizin bu tavrı, onu küçük gördüğünden değil, müşriklere İslamiyet’I anlatma ve tebliğ fırsatını kaçırma endişesindendi. Söz yok, sadece bir yüz hareketi ve bir mimik vardı. Hepsi o kadar. İşte bu kadarına da Allah’ın izni ve rızası yoktu ki Allah, indirdiği ayetleriyle peygamberimizi uyardı. Bu uyarı Onun şahsında bütün ümmete bir uyarı idi.
Yüce Allah, bir takım ayetlerde engellilerin yanında olduğunu, bırakın maddi haklarının çiğnenmesini, onur ve gururlarının ve manevî haklarının dahi incinmesine razı olmadığını ve olmayacağını, onlara sahip çıktığını, onlara sahip çıkana sahip çıkacağını bütün insanlığa ilan etti. Ve şöyle buyurdu:
Yüzünü ekşitti ve geri döndü. Âmânın kendisine gelmesinden ötürü. Belki o temizlenecek,yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek. Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, Sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin. Fakat Allah’tan korkup koşarak sana gelenle sen ilgilenmiyorsun. Hayır! Sakın bir daha böyle yapma. Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Dileyen bunlardan (Kur’an’dan) öğüt alır.
İşte insan hakkına, engelli hakkına saygı buna derler. Yedinci asrın başlarında gelen bu zarafet, bu nezaket, bu hak ve bu saygı çağdaş(!) dedikleri medeniyette mevcut mudur ? Orası tartışılır
Allah, engellilerin hakkını, onurunu zayi etmez Bir engellinin onurunu kırıcı en ufak bir davranışı Sevgilisi’nin yanına koymayan Allah, hangi zalimin zulmünü yanına koyar?
Bu olaydan sonra her ne zaman Peygamberimiz a’ma Abdullah’ı görmüşse ona:
-Merhaba ey kendisi hakkında Rabbimin beni uyardığı zat, hoş geldin, der, Abdullah’ı muhabbetinin bağrına basarmış.
Sonuç: Rabbimiz, gönlü kırık bir âmâ için, sevgilisini, ol-habibini bile uyarmış, bir peygamber bile uyarı alırken, bazı insanların engellilere karşı had bilmemezlik tutumları niye? Dediğim durum
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?