şimdi efendim biliyorsunuz kendisi pek bir ikiyüzlü.
geçmiş söylemlerini bir tarafa bırakırsak;
1) halkçılıkla başlayalım, bildiğiniz üzere her vatandaşın eşit olmasıdır. sayın başbakan da herkesin hakkına saygılı biridir. kendisine veya yakınındakilere hiçbir zaman kanun önünde normal dışı muamele yaptırmaz. ortaya çıkarılmış suçların üstünü örtmez. ne çalar ne çaldırır. ne olmuş yani bir gemicik'i varsa oğlunun çal(ış)ın sizin de olur. olmadı başbakan olun.
2) cumhuriyetçilik ilkesiyle geldi zaten başa bu sebeple şimdilik bunla ilgili bir sıkıntısı olacağını düşünmüyorum. cb'lik kesmez de "ille de padişah olacam, bilal oğlan şehzade olmak istıyor, çok mağdurum valla" diyene kadar bir sıkıntı yok.
3) devletçilik: devletçilik zaten gelip geçici bir dönem ilkesiydi. onu atlayalım. zaten fazlasıyla liberaller.
4) milliyetçilik: eskiden pek milliyetçi takılmasa da seçime yakın bir milliyetçilik damarı tuttu. seçim uzatmalara gitse kafatası ölçmeye giderdi garanti. bu ilkeyi de bünyesi kabul etti.
5) laiklik: kendisi zaten laik biridir. mısır'da laikliği öve öve bitirememiştir. hatırlarsınız sanırım.
6) inkılapçılık: gazi mustafa kemal adını ağzından düşürmez ve muasır medeniyetler seviyesine duble yo, yht, atal vs emin adımlarla ilerliyor.
bu kadar şeyi boş yere yazdım maksat vakit geçsin, adam zaten milletvekili, milletvekili yemini ile cb yemini arasında zaten pek bir fark yok ki zaten kaç defa etti yemini, gördük ki fazlasıyla da bağlı yine eder merak etmeyin. sevmese eder, malumunuz papaz elbisesi dahi giyerim demiş birinden bahsediyoruz. böyle acayip acayip başlıklar açmayın. elim yoruldu yazana kadar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?