seçim barajı kaldırılarak yapılırsa işçi partisi, hak ve eşitlik partisi, demokrat parti, saadet partisi ve büyük birlik partisi oylarını gözle görülür şekilde arttıracaktır.
her ne kadar bu durumdan chp ve mhp zararlı çıkacak gibi görünse de; bilhassa akp'nin işine gelmez.
(bkz: türkiye'nin merkez sağ muhalefet ihtiyacı)
7 haziran 2015 genel seçimleri
sandıktan koalisyonun çıktığı seçimdir.ak partinin mhp ile koalisyon yapması durumunda hdp tabanını hdp ile koalisyon yapması durumunda da mhp dabanını küstüreceği (gbkz:koalisyon)dur
Seçime Kalp Kırmadan Girelim
(ALLAH, BU SEÇİMLERDE AZİZ MİLLETİMİZ İÇİN EN HAYIRLI NETİCEYİ NASİP ETSİN. Amin)
(SEVGİ, MUHABBET, DOSTLUK İNSANIN VE ÖZELLİKLE BİZ MÜSLÜMANLARIN OLMAZSA OLMAZIDIR. BU SEBEPLE BU YAZIYI BİRKEZ DAHA OKUMANIZI VE İNŞALLAH UYGULAMANIZI DİLERİM. SİZİ SEVİYORUM.)
7 Haziran 2015 Genel Seçimine çok az kaldı. Toplumda bir gerginlik var. Dostane sohbetlerimiz devam ederken konu siyasete gelince neredeyse birbirimizle yaka paça kavga edeceğiz.
Bugünler gelir geçer ama o kırgınlıklar kalıcı iz bırakıyor. Hani duyarız ya, senin görüşüne saygı duyuyorum diye... Aslında hepimiz öyle olmalıyız.
Allah birbirinin aynı milyonlarca hayvan yarattı. Penguen, arı, karınca, koyun, keçi gibi... Ama hem yüzleri, renkleri, gözleri, saçları, boyları, vs. farklı milyonlarca insan yaratmıştır.
Yüz olarak birbirinin birebir aynısı olan insan hiç yokken, düşünce yapısı olarak da birbirinin aynısı olan hiç insan yoktur.
Onun için Necmeddîni Kübrâ Hazretleri buyurur ki: “Allâh’a giden yollar, mahlûkların nefesleri kadar çoktur.” O yüzden karşımızdakine saygı duymalıyız.
Sağcı da, solcu da hepsi huzurlu özgür bir ülke istiyor. Bizim her görüşten komşularımız vardır. Hepsi dürüst, çalışkan, ahlaklı, namuslu insanlardır.
Şundan eminim, vatan bölünsün, halk fakirleşsin, gelişmesin diyen hiç kimse yoktur. Çanakkale’de, Kore’de, Kıbrıs’ta şehit olan askerlerin kimisi sağcı, kimisi solcuydu.
Bugün bir savaş çıksa hepbirden cepheye koşarız. Dinimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız bir, köyümüz bir, camimiz bir, okulumuz, işyerimiz, milli takımımız bir, aynı trafikteyiz...
Sohbetlerimizde siyasi konulardan kaçınalım. Tartışmaya giren insanlar savundukları liderleri kendi güzel düşüncelerine göre iyi olduğuna inandıkları için savunuyorlar.
Ben siyasi asla yazmadım ve yazmam da. Diyelim ki, siz bir lideri, sizce iyi olduğu için savunurken, karşınızdaki kişi de liderinin iyi olduğuna inanıyor ki savunuyor.
Gerçeği ancak Allah bilir. Liderler geçici, yarın o komşumuzla, arkadaşımızla hep yüzyüze görüşeceğiz. Kabe yıkmaktan beterdir mümin kalbini kırmak, değer mi Allah aşkına?
Keşke liderler birbirini düşman gibi görmeseler, keşke herkes birbirini gerçekten sevseler..
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlâk sahibi olmaktır” (İbn-i Ebi’d-Dünya, Kitabu’s-Samt, No: 27)
Geçen yıl yerel seçimler öncesi bir anım şöyle: (Mart 2014)
İki değerli komşu amca camiden ikindi namazından çıkınca beni ziyarete geldiler. Çünkü engelli ve hastaları ziyaretin sevabının büyüklüğünü biliyorlardı. Herneyse...
Odamda babamda vardı. Dördümüz sohbet ederken konu seçimlerden açıldı. Aynı kıbleye dönüp yanyana namaz kılan iki insan birden değişti.
İkisi de vatanın, milletin hayrını destekledikleri partide görüyorlardı. İkisi de parti liderleri hakkında tartışırken kırıcı sözler söylediler. Surat ifadelerinden birbirlerine kırıldıklarını anladım.
Sonra saate baktılar. Akşam namazı için tekrar camiye gitmek için müsade istediler. Aslında ben de çok üzüldüm. Liderlerdeki bu gerilim cami cemaatini bile etkilemişti.
Aradan bir hafta geçince, o amcalardan bitanesi yine bana uğradı. Ben, o olaya çok üzüldüğümü söyledim. Biz onunla ogünden beri hiç görüşmedik ama ben hacı abimi kırmış olabilirim diye hala üzülüyorum, dedi.
Dedim ki, hadi al telefonu eline ara, bir helalik al, kalp kırmaya değmez bu konuda. Haklısın deyip yanımda hemen aradı.
Kalbini kırdım, o günden beri hep düşündüm ama aramaya korktum, hakkını helal et, dedi. Meğer öteki amca da o günden beri hep kafasına takıyormuş.
İkisi de telefonda birbirinden af dileyip helalleştiler. Sonunda giderken, Celal, Allah senden razı olsun, aramama sen vesile oldun, sağol, dedi. Ben de çok mutlu oldum.
Karşımızdakinin görüşüne saygı duymak onun kalbini kırmamaktır.
Allah’ım, ülkemize yönelik iç ve dış hain şer odaklarının kurduğu tuzak, hile, oyunlarına bizleri düşürme… onlara fırsat verme.
Allah’ım, askerimize, polisimize tüm güvenlik güçlerimize işlerinde uyanıklık ve başarı lütfet. Milletimize basiret ve sağduyu ver. Birlik ve beraberlikten ayırma.
Allah’ım, ülkemize bolluk, bereket ver. Miletimizi hep veren el yap. AMİN
(ALLAH, BU SEÇİMLERDE AZİZ MİLLETİMİZ İÇİN EN HAYIRLI NETİCEYİ NASİP ETSİN. Amin)
(SEVGİ, MUHABBET, DOSTLUK İNSANIN VE ÖZELLİKLE BİZ MÜSLÜMANLARIN OLMAZSA OLMAZIDIR. BU SEBEPLE BU YAZIYI BİRKEZ DAHA OKUMANIZI VE İNŞALLAH UYGULAMANIZI DİLERİM. SİZİ SEVİYORUM.)
7 Haziran 2015 Genel Seçimine çok az kaldı. Toplumda bir gerginlik var. Dostane sohbetlerimiz devam ederken konu siyasete gelince neredeyse birbirimizle yaka paça kavga edeceğiz.
Bugünler gelir geçer ama o kırgınlıklar kalıcı iz bırakıyor. Hani duyarız ya, senin görüşüne saygı duyuyorum diye... Aslında hepimiz öyle olmalıyız.
Allah birbirinin aynı milyonlarca hayvan yarattı. Penguen, arı, karınca, koyun, keçi gibi... Ama hem yüzleri, renkleri, gözleri, saçları, boyları, vs. farklı milyonlarca insan yaratmıştır.
Yüz olarak birbirinin birebir aynısı olan insan hiç yokken, düşünce yapısı olarak da birbirinin aynısı olan hiç insan yoktur.
Onun için Necmeddîni Kübrâ Hazretleri buyurur ki: “Allâh’a giden yollar, mahlûkların nefesleri kadar çoktur.” O yüzden karşımızdakine saygı duymalıyız.
Sağcı da, solcu da hepsi huzurlu özgür bir ülke istiyor. Bizim her görüşten komşularımız vardır. Hepsi dürüst, çalışkan, ahlaklı, namuslu insanlardır.
Şundan eminim, vatan bölünsün, halk fakirleşsin, gelişmesin diyen hiç kimse yoktur. Çanakkale’de, Kore’de, Kıbrıs’ta şehit olan askerlerin kimisi sağcı, kimisi solcuydu.
Bugün bir savaş çıksa hepbirden cepheye koşarız. Dinimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız bir, köyümüz bir, camimiz bir, okulumuz, işyerimiz, milli takımımız bir, aynı trafikteyiz...
Sohbetlerimizde siyasi konulardan kaçınalım. Tartışmaya giren insanlar savundukları liderleri kendi güzel düşüncelerine göre iyi olduğuna inandıkları için savunuyorlar.
Ben siyasi asla yazmadım ve yazmam da. Diyelim ki, siz bir lideri, sizce iyi olduğu için savunurken, karşınızdaki kişi de liderinin iyi olduğuna inanıyor ki savunuyor.
Gerçeği ancak Allah bilir. Liderler geçici, yarın o komşumuzla, arkadaşımızla hep yüzyüze görüşeceğiz. Kabe yıkmaktan beterdir mümin kalbini kırmak, değer mi Allah aşkına?
Keşke liderler birbirini düşman gibi görmeseler, keşke herkes birbirini gerçekten sevseler..
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlâk sahibi olmaktır” (İbn-i Ebi’d-Dünya, Kitabu’s-Samt, No: 27)
Geçen yıl yerel seçimler öncesi bir anım şöyle: (Mart 2014)
İki değerli komşu amca camiden ikindi namazından çıkınca beni ziyarete geldiler. Çünkü engelli ve hastaları ziyaretin sevabının büyüklüğünü biliyorlardı. Herneyse...
Odamda babamda vardı. Dördümüz sohbet ederken konu seçimlerden açıldı. Aynı kıbleye dönüp yanyana namaz kılan iki insan birden değişti.
İkisi de vatanın, milletin hayrını destekledikleri partide görüyorlardı. İkisi de parti liderleri hakkında tartışırken kırıcı sözler söylediler. Surat ifadelerinden birbirlerine kırıldıklarını anladım.
Sonra saate baktılar. Akşam namazı için tekrar camiye gitmek için müsade istediler. Aslında ben de çok üzüldüm. Liderlerdeki bu gerilim cami cemaatini bile etkilemişti.
Aradan bir hafta geçince, o amcalardan bitanesi yine bana uğradı. Ben, o olaya çok üzüldüğümü söyledim. Biz onunla ogünden beri hiç görüşmedik ama ben hacı abimi kırmış olabilirim diye hala üzülüyorum, dedi.
Dedim ki, hadi al telefonu eline ara, bir helalik al, kalp kırmaya değmez bu konuda. Haklısın deyip yanımda hemen aradı.
Kalbini kırdım, o günden beri hep düşündüm ama aramaya korktum, hakkını helal et, dedi. Meğer öteki amca da o günden beri hep kafasına takıyormuş.
İkisi de telefonda birbirinden af dileyip helalleştiler. Sonunda giderken, Celal, Allah senden razı olsun, aramama sen vesile oldun, sağol, dedi. Ben de çok mutlu oldum.
Karşımızdakinin görüşüne saygı duymak onun kalbini kırmamaktır.
Allah’ım, ülkemize yönelik iç ve dış hain şer odaklarının kurduğu tuzak, hile, oyunlarına bizleri düşürme… onlara fırsat verme.
Allah’ım, askerimize, polisimize tüm güvenlik güçlerimize işlerinde uyanıklık ve başarı lütfet. Milletimize basiret ve sağduyu ver. Birlik ve beraberlikten ayırma.
Allah’ım, ülkemize bolluk, bereket ver. Miletimizi hep veren el yap. AMİN
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?