(bkz: kıssa)
dini hikayeler
İmamı Şafii ' nin talebelerinden biri olan Yunus ile müzakere yaptığı bir meselede ihtilafa düşer.
Öyle ki, talebesi öfkesinden dolayı dersi terk eder ve evine gider.
Akşam olunca, Yunus kapısının çalındığını fark eder.
-"Kim o?" der.
Kapıdaki kişi,
-"İmamı Şafii." der.
Yunus, kapıyı açar ve İmam Şafii'nin kapıda beklemekte olduğunu görür. Hocasının ayağına kadar gelmesine şaşırır.
İmam Şafii, kapıyı açan talebesi Yunus'a, ders niteliğinde şunları söyler:
-"1)Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak?
2)Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma! Bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir!
3)Ey Yunus, hatadan nefret et, ama hataya düşenden nefret etme!.
4)Bütün kalbinle günaha öfkelen, ama günahkara acı, ona merhamet göster!.
5)Ey Yunus, sözü eleştir, ama sözü söyleyene saygı göster!.
6)Ey Yunus, görevimiz hastalığı tedavi etmektir!. Hastayı yok etmek değil!."
İsa Aleyhisselam bir dağa çıktı. Dağda, güneşin harareti altında ibadet eden yaşlı bir zat gördü. Dediki:
"Niçin kendini güneşten koruyacak, soğuk ve sıcaktan muhafaza edecek bir gölgelik yapmıyorsun?" Yaşlı abid şöyle cevap verdi:
"Ey Allah'ın Peygamberi! Ben geçmiş Peygamberleri dinledim. Yedi yüz seneden fazla yaşamayacağım. Bina ile meşgul olacak zamanım yok."
... İsa Aleyhisselam dediki:
"Ben sana hayret edeceğin bir şeyi haber vereceğim. Ahir zamanda, ömürleri yüz seneyi geçmeyecek bir kavim gelir. Onlar saraylar, köşkler inşa eder bağlar, bahçeler kurarlar. Bin sene yaşayacak kimselerin emel ve arzularına sahip olurlar." Bunun üzerin yaşlı zat şöyle dedi:
"Onların aklı yok. VAllahi onların yerinde olmuş olsaydım ömrümü bir secdede geçirirdim."
Daha sonra İsa Aleyhisselam'a dedi ki:
"Şu mağaraya gir, hayret edecek şeyler göreceksin."
İsa Aleyhisselam mağaraya girdi ; içeride taştan bir tabut ve üzerinde bir ölü vardı. Başucunda taştan bir levhada şu ibareler yazılı idi.
"Ben filan oğlu filan kıralım. Bin sene yaşadım. Bin ev-saray inşa ettirdim. Bin belde kurdurdum. Bin kız ile evlendim. Bin ordu mağlup ettim. Sonrada dönüşüm, gördüğün gibi buraya KABRE'dir. İbret alın eyy basiret sahipleri."
|KAYNAK:Tefcirut-tesnim Cilt:1
"Niçin kendini güneşten koruyacak, soğuk ve sıcaktan muhafaza edecek bir gölgelik yapmıyorsun?" Yaşlı abid şöyle cevap verdi:
"Ey Allah'ın Peygamberi! Ben geçmiş Peygamberleri dinledim. Yedi yüz seneden fazla yaşamayacağım. Bina ile meşgul olacak zamanım yok."
... İsa Aleyhisselam dediki:
"Ben sana hayret edeceğin bir şeyi haber vereceğim. Ahir zamanda, ömürleri yüz seneyi geçmeyecek bir kavim gelir. Onlar saraylar, köşkler inşa eder bağlar, bahçeler kurarlar. Bin sene yaşayacak kimselerin emel ve arzularına sahip olurlar." Bunun üzerin yaşlı zat şöyle dedi:
"Onların aklı yok. VAllahi onların yerinde olmuş olsaydım ömrümü bir secdede geçirirdim."
Daha sonra İsa Aleyhisselam'a dedi ki:
"Şu mağaraya gir, hayret edecek şeyler göreceksin."
İsa Aleyhisselam mağaraya girdi ; içeride taştan bir tabut ve üzerinde bir ölü vardı. Başucunda taştan bir levhada şu ibareler yazılı idi.
"Ben filan oğlu filan kıralım. Bin sene yaşadım. Bin ev-saray inşa ettirdim. Bin belde kurdurdum. Bin kız ile evlendim. Bin ordu mağlup ettim. Sonrada dönüşüm, gördüğün gibi buraya KABRE'dir. İbret alın eyy basiret sahipleri."
|KAYNAK:Tefcirut-tesnim Cilt:1
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?