insan gözlerinden birisi gerçek göz, diğeri ise sanal gözdür. yani birisi gerçek görüntüyü verir diğeri ise, gerçek olmayan ama gerçeğe yakın olan görüntüyü verir. bunu bir örnekle açıklayalım;
şimdi uzakta bir hedef belirleyip, baş parmağımızı o hedefe doğrultalım, ve nişan alalım. sonra bir gözümüzü kapatalım. eğer hedefte bir kayma olmadıysa, açık olan gözünüz sizin gerçek gözünüzdür, yani doğru görüntüyü veren gözünüzdür. diğeri ise, sanal gözünüzdür. aynı zamanda silahla nişan alırken de bu gerçek gözümüzü kullanırız. genelde sağlak olanların sağ gözü, solak olanların ise, sol gözü gerçek gözdür.
akşam eve gelirken yolda el ele tutuşmuş iki kısa boylu insan gördüm görünce insan ister istemez bakıyor, dikkat çekiyor. Boyları 1 mete hadi 1,10 olsun. Baktım ben de bakmam ile gözümü başka yöne çevirmem arasında 1 saniye oynamamıştır.
Bir abla gördüm karşılarından gelen öyle bir baktı ki o bakış bana olsaydı oracıkta yere yığılabilirdim. Nasıl iğrendim anlatamam. Allahın insana en büyük lütfuflarından biri olan gözün bu şekilde kullanılması bildiğin korkuttu beni.
görmeyi sağlayan, nurdan yaratılmış organımız. bu dünyada görmemiz sınırlı iken, ahiret hayatına geçtiğimizde o sınırlar/perdeler kaldırılacak ve görünenin ardındakini de göreceğiz. dediğim durum.
bazı varlıklar bizden daha fazla görüş alanına sahiptir. örneğin, biz cinleri göremiyoruz ama onlar bizi görüyorlar.
Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her şeyden haberlidir.(6:103)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?