her gün bir ingilizce kelime

selfie: özçekim

remedy: çare.

dignity: ağırbaşlılık, saygınlık.

ingilizce + arapça
Big büyük كبير
Small küçük صغير
Wide geniş واسع
Norrow dar ضيق
Fat şişman سمين
Thin zayıf نحيل
Very çok كثير
Little az قليل
Near yakın قريب
Far uzak بعيد
Cheap ucuz رخيص
Expensive pahalı غالي
Tall uzun طويل
Short kısa قصير
New yeni جديد
Old eski قديم
Cold soğuk برد
Hot sıcak حر
Heavy ağır ثقيل
Light hafif خفيف
Poor fakir فقير
Rich zengin غني
Sweet tatlı جميل
Clean temiz نظيف
Dirty kirli متسخ
Beautiful güzel جميل
Ugly çirkin قبيح
Thick kalın سميك
Thin ince نحيل
Bad kötü سيئ
Good iyi جيد
Fast hızlı سريع
Slow yavaş بطيء
Clear açık واضح
Dark koyu ظلام
Hard sert قاس /صعب
Soft yumuşak سهل/ناعم
High yüksekمرتفع
Low alçak منخفض
Boring sıkıcı ملل
Enjoyable eğlenceli ممتع
Salty tuzlu مالح
Sour ekşi حامض
Handsome yakışıklı وسيم
Elegant şık أنيق
Comfortable rahat or konforlu مريح
Polite kibar مؤدب
Rude kaba فظ
Good quality kaliteli جوده ممتازه
Poor quality kalitesiz جودة سيئه
Generous cömer or mert كريم
Stingy or mean cimriبخيل

strict: harfi harfine, çok kuralcı.

BİGCODER: KOD YAZAN KİŞİLERİN KRALI.

Dress code: kıyafet yönetmeliği

Napkin: peçete

(bkz: basit görünüp ıngilizcesi bilinmeyen kelimeler)

Palm oil: 1.Palmiye Yağı
2. Rüşvet

prejudice: ön yargı.

yet: HALA, ŞİMDİYE KADAR, HENÜZ

yet: ama, fakat, lakin.

wrist:BİLEK

spy: casus, çaşıt.

monk: keşiş, papaz.

monument: anıt.

Giggle: kikir kikir gülmek.

sanity: akıl sağlığı.

(bkz: birim): unit

awakening: uyanış.