teori: ajandalar kullanılmak için değil eşantiyon olarak hediye edilmek içindir.
databank'ın adeta bir prestij unsuru olduğu yıllarda, yurt dışından bir databank getirmişti biri. ilk hevesle bir iki gün kurcaladım. rehber kısmına isim ve adresleri kaydettim. takvim kısmına, sanki bir holding patronuymuşum gibi çeşitli günler için alarm ayarladım (yerli malı haftası, anneler günü, ikinci cemrenin düşüş tarihi, kocakarı fırtınaları gibi asla unutulmaması gereken günler). hesap makinası kısmında leblebi, gebe, bebe falan yazdım... birkaç gün yanımda taşıdım. cafede otururken, masanın üzerine sigara paketimin (maltepe) yanına bıraktım. kadınlar görünce, 'çocuğun adamın databeysi var. kesin çok önemli biridir. sanırım aşık oluyorum.' dediklerini hayal ettim... birkaç gün sonra pili sanırım kısa devre yaptı. bozulmasa kesinlikle birilerini kendime aşık etmiştim. şimdilerde şansımı (gbkz:moleskine) ajandayla deniyorum.
her yıl ajanda alıp kullanmamak
kitaplığımın bir köşesinde , belki arada bir bir kaç not yazmak için kullanılmayı bekleyen defterciklerin hazin sonu .
Sözlükte hediye edilen ajandaların kaynağının anlaşıldığı başlıktır. (u:gülücük)
Bankaların sürekli getirip getirip durduğu ajandalardır. Para vermeyince kıymeti de kalmıyor sanırım. Promosyon ürünü oldukları için bi b.ka da benzemiyorlar açıkcası. Evet bir sürü ajandam var ve kullanmıyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?