herkesin bir eceli var gibisinden bir acelecilik. küçük vilayetlerde yaşayan insanlar bu acelecilikten be'ri, modern hayat ilmiği boyunlarında bir urgan gibi olan büyük şehir insanları ise, içine şeytanın karıştığı bir acele içerisinde debeleniyorlar. acele ile ecel kelimesinin aynı mastardan yol aldığı da cabası. sükunet üzere olalım, sükunet göl dinginliği ve güzelliğidir. umman olmak ara ara olmalı ve selamet üzere hareket edilmelidir.
herkesin acelesi var
Araba sürerken kavşağa gelirsin dönecek biri karşıdan geliyordur selektor yapar ya da korna çalar.
Kalabalık bir yerde yürürken birkaçı arkadan gelip 'kusura bakma' der omzuna hafif dokunur basar gider
Sınav başlamadan önce ogretmen 'hemen notları defterleri vs kaldırın çabuk çabuk' diyerek elini ayağına dolaştırır
Roman çözümlemesi yaparken öğrencinin biri 'hocam sadede gel sonunda ne olmuş' der bütün hevesin kursağında kalır
Çay iceceksindir , çay bardagini bir an önce alman istenir yüreğin ağzına gelir
Yemek yerken biri senden su ister, sanki -bilinmez olmasıyla birlikte- son yudumunu icecektir
Biraz rahat yaşamak gerek, hayatı hızlı yasamamali ki
Güzellikleri fark etmeli hazmetmeli insan.
Tanim: günün 44 saat bile olması durumunda zamanin hic kimseye yetmemesidir.
Var acelemiz, zamanın da bereketini kaçırdık sonunda...
telaş insana hz adem den tevarüs etmiştir .. çok da şaapmamak lazım ..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?