ikinci abdülhamid han hakkındaki itiraflar
1-Zamanın Alman Başbakanı Bismark; “Sultan Abdülhamid, Avrupa’da bir hasta olarak ele alınmaktadır. Fakat bana göre o, Haliç kıyılarında bulunanların hepsinden daha yüksek bir diplomattır. Ona karşı âdilâne hüküm verilmediği kanaatindeyim” demiştir.
2-İttihat ve Terakki’nin lideri Enver Paşa memleketi terk ederken Talat Paşa’ya şu büyük itirafta bulunmuştu: “Sultan Abdülhamid’i hal etmekle hayatımızın en büyük hatasını işledik. Kendisini çok yanlış anlamışız”
3-Sultan Abdülhamid Han’a muhalefetinden dolayı pişmanlığını en açık bir şekilde dile getiren Filozof Rıza Tevfik’tir. Onun, “Sultan Abdülhamid Han’ın Ruhaniyetinden İstimdad” isimli şiirininden bir dörtlük şöyledir:
Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek ey koca sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasî padişahına
4-Yunan Kraliyet ailesinden Michel de Grèce’in, Fransa’da yayınlanan ve Batı’yı ayağa kaldıran romanı “Son Sultan”, Avrupalıların Kızıl Sultan diye yaftaladıkları Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın hayatını anlatıyor. Romandan bir bölüm:
“Genç yaşta tahta çıktığı zaman öylesine mücadele eder, öylesine saldırılara göğüs gerer ve öylesine vuruşur ki sonunda Avrupa devletleri tahtta Sultan Abdülhamid bulunduğu müddetçe Osmanlı Devleti’ni yok edemeyeceklerini anlarlar. Bu yüzden Sultan Abdülhamid’i devirmek için ellerinden geleni yaptılar ve tahttan indirdiler. Sultan Abdülhamid düşürülür düşürülmez İngiltere, petrol kuyularının üzerine atıldı.”
5-Nihal Atsız, 1956 senesinde Peyami Safa’nın Sultan Abdülhamid Han için “cahil” demesi üzerine uzun ve manalı bir yazı kaleme almıştır. Bu yazının bir kısmı şöyledir:
“Bu dünyada herkes birçok şeyin cahilidir. Yeter ki kendi işinin cahili olmasın. Kendi işinin ehli olduğunu bin bir delille ispat etmiş bulunan Sultan Abdülhamid ise asla cahil değildir. Onun bir yüksek okul ve hatta lise diploması yoktu. Fakat hususi öğretmenlerle hayattan ve içinde yetiştiği büyük ve muhteşem hanedandan çok cevherli şeyler öğrenmişti.
6-Sultan 2. Abdülhamid döneminde Osmanlı Bahriyesi’nde 40 yıl hizmet etmiş olan Woods Paşa, sultan hakkında şu sözleri sarf etmiştir. “Bana göre Sultan Abdülhamid, gelmiş geçmiş Osmanlı padişahları arasında en müstesna mevkii işgal edenlerden biridir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri gelen en başarılı hükümdarlardandır. Çok sakin ve gösterişten uzak bir halde yaşardı. Bir meseleye çözüm ararken, mütehassıslarını dinler, ancak onların fikirlerine esir olmazdı. Şehzade iken de akıllı, nazikti ve İstanbul’a gelen seçkin Avrupalılar kendisini ziyaret etmek isterlerdi.”
7-Sultan İkinci Abdülhamid’e muhalif olarak siyasete başlayan ve çok sonraları Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar, o dönem adalet sistemi için şunları yazıyor:
“İkinci Abdülhamid, kendisine muhalefet eden hâkimlere, davaya ve mahkemenin kararlarına karşı hiçbir hareket ve teşebbüste bulunmamıştır. Esasen, adlî ve kazâ hakkına bağlı işlerin sorumluluğunu, Adliye Nâzırı Abdurrahman Paşa’ya bırakmıştı. Sultan, adliye işlerine karışmazdı… İdamlardan da hoşlanmazdı…”
[http://yedikita.com.tr/ikinci-abdulhamid-han-hakkinda-7-itiraf/ tık tık]
2-İttihat ve Terakki’nin lideri Enver Paşa memleketi terk ederken Talat Paşa’ya şu büyük itirafta bulunmuştu: “Sultan Abdülhamid’i hal etmekle hayatımızın en büyük hatasını işledik. Kendisini çok yanlış anlamışız”
3-Sultan Abdülhamid Han’a muhalefetinden dolayı pişmanlığını en açık bir şekilde dile getiren Filozof Rıza Tevfik’tir. Onun, “Sultan Abdülhamid Han’ın Ruhaniyetinden İstimdad” isimli şiirininden bir dörtlük şöyledir:
Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek ey koca sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasî padişahına
4-Yunan Kraliyet ailesinden Michel de Grèce’in, Fransa’da yayınlanan ve Batı’yı ayağa kaldıran romanı “Son Sultan”, Avrupalıların Kızıl Sultan diye yaftaladıkları Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın hayatını anlatıyor. Romandan bir bölüm:
“Genç yaşta tahta çıktığı zaman öylesine mücadele eder, öylesine saldırılara göğüs gerer ve öylesine vuruşur ki sonunda Avrupa devletleri tahtta Sultan Abdülhamid bulunduğu müddetçe Osmanlı Devleti’ni yok edemeyeceklerini anlarlar. Bu yüzden Sultan Abdülhamid’i devirmek için ellerinden geleni yaptılar ve tahttan indirdiler. Sultan Abdülhamid düşürülür düşürülmez İngiltere, petrol kuyularının üzerine atıldı.”
5-Nihal Atsız, 1956 senesinde Peyami Safa’nın Sultan Abdülhamid Han için “cahil” demesi üzerine uzun ve manalı bir yazı kaleme almıştır. Bu yazının bir kısmı şöyledir:
“Bu dünyada herkes birçok şeyin cahilidir. Yeter ki kendi işinin cahili olmasın. Kendi işinin ehli olduğunu bin bir delille ispat etmiş bulunan Sultan Abdülhamid ise asla cahil değildir. Onun bir yüksek okul ve hatta lise diploması yoktu. Fakat hususi öğretmenlerle hayattan ve içinde yetiştiği büyük ve muhteşem hanedandan çok cevherli şeyler öğrenmişti.
6-Sultan 2. Abdülhamid döneminde Osmanlı Bahriyesi’nde 40 yıl hizmet etmiş olan Woods Paşa, sultan hakkında şu sözleri sarf etmiştir. “Bana göre Sultan Abdülhamid, gelmiş geçmiş Osmanlı padişahları arasında en müstesna mevkii işgal edenlerden biridir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri gelen en başarılı hükümdarlardandır. Çok sakin ve gösterişten uzak bir halde yaşardı. Bir meseleye çözüm ararken, mütehassıslarını dinler, ancak onların fikirlerine esir olmazdı. Şehzade iken de akıllı, nazikti ve İstanbul’a gelen seçkin Avrupalılar kendisini ziyaret etmek isterlerdi.”
7-Sultan İkinci Abdülhamid’e muhalif olarak siyasete başlayan ve çok sonraları Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar, o dönem adalet sistemi için şunları yazıyor:
“İkinci Abdülhamid, kendisine muhalefet eden hâkimlere, davaya ve mahkemenin kararlarına karşı hiçbir hareket ve teşebbüste bulunmamıştır. Esasen, adlî ve kazâ hakkına bağlı işlerin sorumluluğunu, Adliye Nâzırı Abdurrahman Paşa’ya bırakmıştı. Sultan, adliye işlerine karışmazdı… İdamlardan da hoşlanmazdı…”
[http://yedikita.com.tr/ikinci-abdulhamid-han-hakkinda-7-itiraf/ tık tık]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?