#beyin fırtınası

kabul edilebilir olmasalar da, incelenmesi ve kafa yorulması gereken toplumsal, ekonomik ya da psikolojik bir çok unsurun yer aldığı ana başlığı ifade eder.

bana kalırsa en önemli şey, bilinç. bilinçli, duyarlı bir insan her zaman diğerlerinden ayrılır. baskı, sinir anlarında bile kötü sonuçlardan uzak durmayı tercih eder. ve şiddet haricinde bir çok çözüm yöntemi vardır. bunun yolu da aileden geçiyor. çocuk çünkü ne görürse onu alıyor, uyguluyor. nasıl yetişirse ona göre bir modele bürünüyor. yani en baştan düzeltilebilir bir sorun.

şiddetin normalleştirilmesi ise bir diğer önemli konu naçizane. medya, diziler, tv programları ile öyle bir yansıtılıyor ki... bir spor programında örneğin, küfür ile ilgili bir vaka öyle bir konuşuluyor sanki küfür etmeyen hiçbir futbolcu yok. dizilerde var bu hem de daha fazlasıyla. erkek, kadını kolundan tutup her yöne çekebiliyor oluşturulan dünya temelinde ve çok sıradanmış hep olan bir şeymiş gibi aktarılıyor. yani kadının hiçbir gücü yok, seçme şansı vs. yok, itaat etmek zorunda. bu çok basit bir örnek. bu da önemli nedenlerden biri kanımca. izleyenleri, gençleri algısal olarak şekillendiriyor çünkü. bu gibi bir çok detaya dikkat edilmeli.

günlük hayatta olan bitenin yanı sıra sosyal medya, teknoloji, gelir durumu/dağılımı ve kültürel etkiler de baz alındığında kapsamlı bir konu haline dönüşen nitelikler. tabi bunlar kimi zaman yaşam tarzı farklılıklarını da getiriyor.

örneğin bu aşırı teknolojiler ile donatılmış akıllı cihazlar; üreticiler tarafından sansasyonel bir şey piyasaya süreceğiz diye gerçek anlamda ihtiyaç olmayıp kullanım alanında yer alıyorlar. reklam-pazarlama etkisi tabi, bir ürünü rasyonel faydasından ziyade ister istemez itibar/prestij amaçlı aldığımızda bu ihtiyaç-zevk tuzağına düşüyoruz...

hemen her alanda uygulanan ve bir şekilde cılkı çıksa da vazgeçilemeyen sistemler, uygulamalardır. en bilindik olanı, "sınav."

sınav evet. rekabetin, yarışmanın ve ekmeğin aslanın midesinde olmasının tüm bileşimi bir yana, memur olmak için, doktor olmak için hatta öğretmen kalabilmek için, atanmak için, ingilizce biliyor olmak için, araba sürebilmek için ve bilimum ihtiyaç için gerekli olan.

varsayılan ölçme-değerlendirme ve yerleştirme işlemi... futbolcu olabilmek için binlerce kişinin katıldığı seçmelere girer insanlar, en iyi ihtimalle 3 kişiden biri olabilmek için, bu da bir sınavdır. hatta diğer sporları, pek rağbet görmediğinden bu seçme aşamalarından kaçmak için seçerler.

bir dönem, şıklar üzerinden sistemli bir kopyanın (torpilin) döndüğü haksızlıktır. ortalama 15-16 sene okumuş tahsilli birinin hayatı boyunca girip çıktığı ve bir o kadarına daha bir baltaya sap olabilmek için ihtiyacı olandır.

günümüzde pazarlanmayan bir konu varsa (olay, ürün, duygu, ideoloji, kültür, ilişkiler, seyahat, hizmet...) neden pazarlanmadığının da cevapları sayılabilecek nitelikler. pazarlama da iyi bir şey midir(!) o da tartışma konusudur tabi ki. ama şu soru akla geliyor, durduk yere bir alan, bir branş neden ticari hale getirilir? Para kazanmak basit bir cevap ama karşımıza çıkıyor. bir türlü çağın felsefesinin (parlak bir fikir bul, pazarla, sat ve sisteme katıl) hem düşünsel hem de güncel hayatta karşımıza çıkanları da ifade eder. "yani masumane bir fikrin ya da nesnenin, meta hale gelmesinde neler etkilidir?" aklıma en başta gelenler, ihtiyaç, potansiyel, yenilik arayışı, tatmin...

aslında birçoğu birbiri ile bağlantılı olup, yıllarca çözümsüzlük ile bir kenara itilmiş ve yerine göre önem verilmeyen sorunları ifade eder.

en başta eklemek istediğim üretimdir. yani, 2017 yılının çağının gerektirdiği, sistemli, doğal kaynakları koruyan, en az gelecek 100 yıl içerisinde fark sağlayacak bir üretim sistemi ve bunun gerçekten uygulanması. sırf tüketerek hiçbir yere gelinmez.

günün sorusu. içeriklerin aldığı tepkiler üzerinden tepki almak/sağlamak adına sosyal medyada takip edilmesi gereken akımlar, gelişmeler. birlikte düşünelim.

benim de aklıma gelen bir kaç fikri yazayım. dilek kutusu. paylaşımların yanı sıra küçük hizmetler, destekler sağlayabiliriz sanırım.

bir de, siyah beyaz ve efektlendirilmiş görseller ile, kim olduklarını tahmin et soruları mesela. çok sık görmediğim ve öncü olabileceğimiz bir akım olabilir. izleyici sayısını artırmamız lazım ilk olarak.

haftalık kitap ve film önerileri.

birden çok görüşe açık, üzerinde düşünmemiz ve karşı tarafın penceresinden de bakmamız gereken tartışmalı meselelerdir.

buna yönelik açılmış başlıklar da, düşündürtme, farkındalık oluşturma, sözlüğe bir renk getirme adınadır. kimse bir düşüncenin fanatiği olduğu için yazmıyor. sadece bu da var, bunu da görelim demek maksat.

okudukça, araştırdıkça aslında bildiklerimizin ne kadar sınırlı olduğunu anlıyoruz, yavaş yavaş. zamanla da farklı bir açıdan bakıyoruz, bakmalıyız. bir düşüncenin gelişmesi ya da değişmesi yok olmak anlamına gelmiyor. tam tersine, mevcut konuyu her açıdan ele almış oluyoruz. bu da bir zenginlik.

uzunca bir süredir dert ettiğim ve aklımdan düşmeyen bir soru. kimine göre çok basit, kimine göre çok dolambaçlı olabilir ama vaziyet pek iç açıcı değil. nereden başlasak düzelir diyorum kendime kimi zaman, tabi ki üstüme vazife değil ama kafa yormak gerek. yaşadıklarımızdan ders çıkarmalıyız. her gün yeni bir sorun, dert, acı ile yaşamak daha ağır değil mi?