--- (gbkz: alıntı) ---
Küçükken çok derin bir çukur bulup içine girdiğimde dünyanın öbür tarafından çıkacağımı sanırdım. Bulutların üstünde bir şehir olduğuna inanırdım, oraya gitmek için planlar kurardım, babamın her şeyi alabileceğini sanırdım, paramızın bitmeyeceğini sanırdım, öyle değilmiş işte. Hiç biri öyle değilmiş.
Çocukluk işte.
--- (gbkz: alıntı) ---
küçükken zannettiklerimiz
hep başkalarının yakınları ölür sanırdım, benim annem,babam vs. ölmeyecek sanırdım. hayat küçük bir çocuk gözüyle bakmıyor insana, gerçeği çok geçmeden yüzüme vuruyor tabii.
Daha önce öğretmen sözlükte de yazmıştım. Yeşil ve mavi gözlü insanların, etrafı gözlerinin renginde gördüğünü sanıyordum. Anneme sorduğumda \"niye, sen etrafındaki her şeyi kahverengi mi görüyorsun?\" Soru/cevabıyla kendime gelmiştim...
dünyanın korunaklı bir biçimde çevrili olduğunu zannederdim. uçaklar tek bir yerden girip çıkar diye düşünürdüm.
ölümün standart bi yaşı var zannederdim.
genelde hüzün fışkırtır.
Batan geminin malları muhabbetini gerçekten bir gemi batmış ve ölen insanların eşyalarını satıyorlar,
El öpen diye bilinen kertenkeleciklerin gerçekten gece gelip el öptüğünü sanırdım. (u:evet salak dediğinizi duyar gibiyim)
El öpen diye bilinen kertenkeleciklerin gerçekten gece gelip el öptüğünü sanırdım. (u:evet salak dediğinizi duyar gibiyim)
çocuk saflığı ile öyle sandığımız, büyüyünce öyle olmadığını gördüğümüz gerçeklerdir.
trafik canavarını geceleri yolda sürücülerin karşısına çıkan bir canavar zannederdim.
en büyük derdim ödev yapmaktı sonradan da öyle olacağını düşünürdüm.
trafik canavarını geceleri yolda sürücülerin karşısına çıkan bir canavar zannederdim.
en büyük derdim ödev yapmaktı sonradan da öyle olacağını düşünürdüm.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?