iranlı efsane yönetmen mecid mecidi'nin 30 milyon dolarlık bütçeli filmi. Bütün filmlerini izlemiş biri olarak filme gitmek için hayli gün saydım. Tam gidecektim sosyal medyada bir tepki oluştu. Bu tepkiden ister istemez etkilendim. Etkilenme nedenim iste tavsir.
Diğer filmlerini izlerseniz bir konuyu işlerken o kadar iyi anlatıyor ki kafanızın içerisinde o sahne, o karakter günlerce kalabiliyor. Düşündüm yine aynı şekilde olursa, kafamda canlandırıp üretirsem bu doğru olur mu diye?
Bu tepkilerden kaynaklı korku bir resmin ortaya çıkarılma olasılığı ve insanların bu resim ve benzeri tasvirlere bağlanması. İnsan oğlu olarak içtenlikten ziyade şekilci bir yapımız olduğundan hak veriyorum.
İzlemedim ama içimde kaldı sanat olarak, izlemedim ve izlemeyeceğim muhtemelen.
muhammad the messenger of god
Yıllar yılı İran siyasileri, yalandan İsraile bağırır çağırır, tehdit eder. Siz Yahudiyi, İsraili ve Filistin davasını ele alan, bırakın ele almayı, bu konuya değinen bir tek İran filmi duydunuz mu? İran Sineması denilen nihayet İran Şiasının sanat kisvesi altındaki hizmetkârıdır. Tıpkı Hollywood gibi. Mecidî çok büyük yönetmenmiş. Hiç önemli değil. Getirmiş getirmiş, nihayet sanatını Şiiliğin hizmetine sunmuştur. Buna mecburdur da. Dünyada bu iş bir tek bizde böyle değildir. Avrupa'da da ABD'de de böyledir. Mel Gibson nasıl kariyerinin zirvesinde Kiliseye hizmet ettiyse öyle... Bizdeki basiretsiz İslamcı takımı bunları anlamaz. Şimdi hepsi bilinçsizce İran ajanı gibi hareket ediyorlar. Milyonlarca Suriyeliyi Iraklıyı unuttular, Musul katliamı an meselesiyken, sinema vesilesiyle İran methiyelerine başladılar. İslamcılar, medyası ve yazarlarıyla rezil bir durumdalar. Çünkü en başta dinlerinden ve tarihlerinden, sonra da sanatın ne idiğünden habersizler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?