Farsça da “seni özledim” şöyle söyleniyor.
“Delem, Berat teng şose”
Bu ifadenin kelimesi kelimesine çevirisi şöyle
“gönlüm senin için sıkıştı”
özlemek
yorar.
Kimsesiz ve yalnızdır.
en beklenmedik bir zamanda gidip çıkmak karşısına. özlemek, özlenilen kişinin her detayıdır.
ölmekten sadece iki harf fazla be
çocuk.
çocuk.
giden günlerin bıraktığı bir hediye. ama öyle kırmızı kurdeleli filan değil, her gün için başka bir mısra, koku ve alabildiğine sessiz birer gece...
''Eskiden oturduğun o mahalle var ya orayı özlersin.
Çocukluğunu özlersin.
Senden gidenleri özlersin.
Ölen yakınlarını özlersin.
‘Artık işime yaramaz’ deyip de çöpe attığın,
Ya da birisine verdiğin eşyalarını özlersin.
Geride bıraktığın insanları özlersin.
En kötüsü ne biliyor musun?
Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez.
Sadece “özlersin”..
Çocukluğunu özlersin.
Senden gidenleri özlersin.
Ölen yakınlarını özlersin.
‘Artık işime yaramaz’ deyip de çöpe attığın,
Ya da birisine verdiğin eşyalarını özlersin.
Geride bıraktığın insanları özlersin.
En kötüsü ne biliyor musun?
Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez.
Sadece “özlersin”..
acıdır.
karnınıza kramplar girmesine, burnunuzun direğinin sızlamasına neden olan durumdur.
özlemek; diyetteyken çikolatayı mesela...
okulu değil de ortamı çok özleyeceğim der yeni mezun bir liseli.
ben özlemedim seni kedi özledi.
mesafelerin neden olduğu duygu durumu.
(bkz: mesafelerden nefret etmek)
(bkz: mesafelerden nefret etmek)
özlemek sevilene hasret duymaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?