Tabiata olan tesiri haricinde insan ruhunda da anlık değişimler meydana getiren tabiat vakası. En azından ılık olarak esen rüzgar beni mutlu hissettiriyor.
rüzgar
sonbaharın olmazsa olmazı esinti. etek,elbise giymemişsem, saçlarımın bozulmaması gerekmiyorsa severim. şemsiyemi ters döndürse bile hoşlanırım. hele böyle üşütmeyen hafif serinlik veren rüzgarsa en güzelidir. tabii yine de korku filmi izlerken bir yandan dışarıdan gelen uğultusu olmasa iyi olurdu.
(bkz: barış akarsu)'nun daha başka seslendirdiği güzel parça.
"yabancısın buralara
nerelerden geliyorsun..."
"yabancısın buralara
nerelerden geliyorsun..."
sabahattin ali'nin eşsiz şiirlerinden biri.
arzularım muayyen bir haddi aşınca
ve sözler kulaklarıma sağırlaşınca
bir ihtiras duyup vahşi maceralara
çıkıyorum bulutları aşan dağlara.
tanrıların başı gibi başları diktir,
bu dağları saran sonsuz bir genişliktir,
ben de katıp vücudumu bu genişliğe,
bakıyorum aşağlarda kalan hiçliğe.
bu dağların bir rakibi varsa rüzgârdır.
rüzgâr burda tek başına bir hükümdardır.
burda insan duman gibi genişler, büyür,
bu dağlarda ıstıraplar, sevinçler büyür.
buralarda her düşünce sona yakındır,
burda her şey bizden uzak, "o"na yakındır.
burda yoktur insanların düşündükleri,
rüzgâr siler kafalardan küçüklükleri.
yanağıma çarpar kanatlarını,
ve anlatır mâbutların hayatlarını.
arasıra kulağını bana verdi mi,
ben de ona anlatırım kendi derdimi.
"ey dağların dertlerini dinleyen rüzgâr!
benim artık yalnız sana itimadım var.
gelmiş gibi uzaktaki bir seyyareden
yabancıyım bu gürültü dünyasına ben.
etrafımın sözlerine asla aklım ermedi,
etrafım da bana asla kulak vermedi.
senelerden beri hâlâ anlaşamadık,
ben de kestim anlaşmaktan ümidi artık.
gözlerimde hakikati sezen bir nurla
etrafımı süzüyorum biraz gururla.
bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya
en büyük şey, en asîl şey küçülür burda.
burda yalan para eden biricik iştir,
burda her şey bir yapmacık bir gösteriştir.
kimi coşar din uğruna geberir, yalan!
kimi gider vatan için can verir, yalan!
bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır;
bir kahraman istibdadı ezer, yalandır.
şairlerin büyük aşkı fânî bir kızdır,
bu dünyada herkes sinsi herkes cılızdır.
ne hakikî aşktan burda bir çakan vardır,
ne de onu görse dönüp bir bakan vardır,
her büyüklük bir cüzzam gibi dökülür burda,
en muazzam ölüm bile küçülür burda.
benim kafam acayip bir dimağ taşıyor,
her dakika insanlardan uzaklaşıyor.
zaman zaman mağlûp olsam bile etime,
insan olmak dokunuyor haysiyetime.
büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum,
işte rüzgâr, şimdi sana sığınıyorum!
asaletin yeri yoktur gerçi hayatta,
en asîl şey seni buldum bu kâinatta,
güneş gibi ne bin türlü ışığın vardır,
ne süse, gösterişe bir baktığın vardır.
deniz gibi muamma yok derinliğinde,
bir ferahlık, bir saflık var serinliğinde.
bir dev gibi küçük mızmız sesleri yersin,
allah gibi görünmeden hüküm sürersin.
düşmanıyım ben de cılız güzelliklerin,
rüzgâr! bu dağ başlarında çırpınan serin
kanatların gökyüzünden akan bir seldir,
bana kudret ve cesaret veren bir eldir.
beşerlikten uzaktayım senin ülkende,
senin gibi azamete âşıkım ben de.
işte rüzgâr! senin gibi ben de deliyim.
ıslıklarım senin gibi inlemelidir,
herkes beni ürpererek dinlemelidir.
rüzgâr! sana, yalnız sana benzemeliyim.
arzularım muayyen bir haddi aşınca
ve sözler kulaklarıma sağırlaşınca
bir ihtiras duyup vahşi maceralara
çıkıyorum bulutları aşan dağlara.
tanrıların başı gibi başları diktir,
bu dağları saran sonsuz bir genişliktir,
ben de katıp vücudumu bu genişliğe,
bakıyorum aşağlarda kalan hiçliğe.
bu dağların bir rakibi varsa rüzgârdır.
rüzgâr burda tek başına bir hükümdardır.
burda insan duman gibi genişler, büyür,
bu dağlarda ıstıraplar, sevinçler büyür.
buralarda her düşünce sona yakındır,
burda her şey bizden uzak, "o"na yakındır.
burda yoktur insanların düşündükleri,
rüzgâr siler kafalardan küçüklükleri.
yanağıma çarpar kanatlarını,
ve anlatır mâbutların hayatlarını.
arasıra kulağını bana verdi mi,
ben de ona anlatırım kendi derdimi.
"ey dağların dertlerini dinleyen rüzgâr!
benim artık yalnız sana itimadım var.
gelmiş gibi uzaktaki bir seyyareden
yabancıyım bu gürültü dünyasına ben.
etrafımın sözlerine asla aklım ermedi,
etrafım da bana asla kulak vermedi.
senelerden beri hâlâ anlaşamadık,
ben de kestim anlaşmaktan ümidi artık.
gözlerimde hakikati sezen bir nurla
etrafımı süzüyorum biraz gururla.
bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya
en büyük şey, en asîl şey küçülür burda.
burda yalan para eden biricik iştir,
burda her şey bir yapmacık bir gösteriştir.
kimi coşar din uğruna geberir, yalan!
kimi gider vatan için can verir, yalan!
bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır;
bir kahraman istibdadı ezer, yalandır.
şairlerin büyük aşkı fânî bir kızdır,
bu dünyada herkes sinsi herkes cılızdır.
ne hakikî aşktan burda bir çakan vardır,
ne de onu görse dönüp bir bakan vardır,
her büyüklük bir cüzzam gibi dökülür burda,
en muazzam ölüm bile küçülür burda.
benim kafam acayip bir dimağ taşıyor,
her dakika insanlardan uzaklaşıyor.
zaman zaman mağlûp olsam bile etime,
insan olmak dokunuyor haysiyetime.
büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum,
işte rüzgâr, şimdi sana sığınıyorum!
asaletin yeri yoktur gerçi hayatta,
en asîl şey seni buldum bu kâinatta,
güneş gibi ne bin türlü ışığın vardır,
ne süse, gösterişe bir baktığın vardır.
deniz gibi muamma yok derinliğinde,
bir ferahlık, bir saflık var serinliğinde.
bir dev gibi küçük mızmız sesleri yersin,
allah gibi görünmeden hüküm sürersin.
düşmanıyım ben de cılız güzelliklerin,
rüzgâr! bu dağ başlarında çırpınan serin
kanatların gökyüzünden akan bir seldir,
bana kudret ve cesaret veren bir eldir.
beşerlikten uzaktayım senin ülkende,
senin gibi azamete âşıkım ben de.
işte rüzgâr! senin gibi ben de deliyim.
ıslıklarım senin gibi inlemelidir,
herkes beni ürpererek dinlemelidir.
rüzgâr! sana, yalnız sana benzemeliyim.
hava kütlelerinin atmosfer içindeki hareketiyle meydana gelen fenomen, yel.
denizleri köpük köpük dalgalandırandır.
yapraklarla beraber sıkıntıları da götürmesini umduğum yeldirme.
Güzel bir erkek ismi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?