Özal'ın 17 Nisan 1993 tarihinde ölümünü gözönünde bulundurursak Özal'ın bu tarihten önce Fetullah Gülen hakkındaki görüşü ile ilgili bir hatıradır:
Rahmetli Özal’ın çok sevdiği ve güvendiği bir gazetecinin, Fethullah Gülen’in ağırlığını hissettirmeye başladığı o günlerdeki bir özel sohbetlerinde “Gülen’in popülaritesi hızla artıyor, ne düşünüyorsunuz” sorusuna verdiği cevap özetle şöyle:
Uzun yıllardır tanırım, ilk Planlama’dayken görüşmüştük. Sonrasında da çok istedi ama birkaç zaruri görüşme dışında randevu vermedim. Houston’da ‘geçmiş olsun’ ziyaretime gelmişti, görüştük.
Bende bıraktığı intiba kendisinden soğumama hatta çekinmeme sebep oldu.
Çünkü büyük bir ihtirasa sahip olduğu anlaşılıyor. Ona Türkiye yetmiyor, dünyayı istiyor. Sonraki dönemlerde bana gelen bilgiler de bu fikrimi destekliyor.
Yalanı da rahat söylediğini fark ettim. Bunu güvendiğim müntesiplerinden birine örnek vererek anlattığımda, “Onun yalanı bile güzeldir” demesi beni daha da ürküttü. Zira bu zat etrafındakilere hulul ediyor ve neredeyse onları esir alıyor.
Son görüşmemizde yüzüme iltifatlar yağdırırken gıyabımda olmadık şeyler söylediği ve yazdığı kulağıma geliyor.
Benim bildiğim İslam alimleri böyle davranmıyor.
Motivasyon için dini kullanıyor...
“Dünyayı, düzeltmek için kontrol etme” anlayışı da Hitler’i hatırlatıyor.
Hitler ilkokul mezunuydu ama dünyanın en önemli hatiplerindendi. Yüksek ikna kabiliyeti ile Almanları peşinden sürükledi.
Hocaefendiyi de tahsili olmamasına rağmen fevkalade hitabeti ve ikna kabiliyeti açısından Hitler’e benzetiyorum. Hitler ‘milliyetçi’ bir yol tutturmuş bu ise motivasyon için dini kullanıyor.
İnşaAllah ben yanlış düşünüyor olurum...
turgut özal
adına açılan üniversite fetö destekli olduğu için kapanmış.
1980 darbesi sonrası kurduğu hükumetle yıllarca iktidarda kalan ve her kesimden sevilen nam-ı değer ''Tonton Amca'' Turgut Özal da başarılı eğitimiyle göz dolduran birisiydi. Kendisi İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği'ni burslu olarak okur ve Süleyman Demirel ile okul arkadaşı olarak bu yıllarda tanışırlar. Bir dönem Türkiye Tarihine damgasını vuran Başbakanımız ve 8.Cumhurbaşkanımız Turgut Özal 17 Nisan 1993 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı görevi sırasındayken kalp krizi sonucunda hayatını kaybeder. Turgut Özal'ın suikasta kurban gittiği tartışmaları günümüzde halen devam etmektedir.
-İStanbul teknik üniversitesi elektrik mühendisi.
-devlet planlama teşkilatı bu günkü kalkınma bakanlığında müdürlük, dünya bankasına danışmanlık tarzındaki işler ile iştigal etmiş bürokrat.
-kürt sorunu'na ilk çözüm arayanlardan. Celal talabani ile ilgili çokca görüşmeleri olmuştu.
-türkiye cumhuriyeti devletininin 8.cumhurbaşkanı. Sivil cumhurbaşkanı.
.
.
.
Öldürülmüştür.
-devlet planlama teşkilatı bu günkü kalkınma bakanlığında müdürlük, dünya bankasına danışmanlık tarzındaki işler ile iştigal etmiş bürokrat.
-kürt sorunu'na ilk çözüm arayanlardan. Celal talabani ile ilgili çokca görüşmeleri olmuştu.
-türkiye cumhuriyeti devletininin 8.cumhurbaşkanı. Sivil cumhurbaşkanı.
.
.
.
Öldürülmüştür.
Cumhurbaşkanı Özal, vefatından önce 1993'te Balkan gezisine çıkar. Gezinin ikinci durağı Makedonya'dır.
Makedonya Ohri'de Haydari tekkesi ziyaret edilir. Heyette Genelkurmay ikinci başkanı dahil birçok bürokrat, gazeteci vardır.
Bundan sonrasını Özal'ın yakınındaki ve güvendiği adamlardan olan, İhlas Holding'de çalışan ve İhlas Haber Ajansı'nda genel müdürlük yapıp, bu geziye katılıp olaya şahitlik edip paylaşan Fevzi Kahraman anlatıyor :
"O gün hava oldukça soğuktu. Tekke'ye girdik. Soğuktan geldiğimiz için çay çok hoştu. Özal ve herkes bağdaş kurup oturdu. İlahiler dinlendi. Tekke'nin hocası, tekkenin geliş tarihçesini anlattı.
Tekke'den çıkıldı.
Özal, Tekke hocasına bu tekkeyi 450 yıl önce buraya getiren şeyhin kabrini sordu.
O arada Cumhurbaşkanı yaveri Kurmay Albay [bence manidar bir tavırla] saatine bakarak; "Sayın Cumhurbaşkanım dışarıda bekleyenler var, program çok sarktı" dedi.
Özal; "Sarkarsa sarksın canım, benden başka gezecek Cumhurbaşkanı mı var" diye manalı bir cevap verdi.
Tekke'yi kuran şeyhin kabrine yürüdüler.
Fotoğrafta görülen şeyhin kabrine girdik. Dualarımızı okuduk.
Sonra Özal Tekke'nin hocasına: "Burada Osmanlı Sancağı olması lazım, nerede?" diye sordu.
Hoca; yan tarafta çürümüş bir dolaptan, diktatör Tito zamanında dolaba kilitlenmiş ve lime lime olmuş, Osmanlı Sancağını çıkardı. Çok yüksek duygusal bir ortam olmuştu.
Özal ağlıyordu. Benimde gözlerimden yaş akıyor, Özal'a bakamıyordum.
Tozlu ve resimde görüldüğü gibi, lime lime olmuş bir Osmanlı sancağı Özal'ın elindeydi. Gözlüklerini çıkardığını gördüm ve dayanamadım dışarı çıktım. Yüzüne gözüne sürmüş.
Bilgili ve ihlaslı olmak bambaşka bir manevi haz veriyor insana. Bende ilk defa bir Osmanlı sancağı gördüm.
Özal, bilgili, ihlaslı ve istismardan uzak, tarihini iyi bilen, dünyayı iyi tanıyan, ecdadının yolunda, ülkesine çağ atlatan büyük bir devlet ve gerçek bir millet adamıydı.
Mekânın cennet olsun büyük adam..."
Alıntı
Makedonya Ohri'de Haydari tekkesi ziyaret edilir. Heyette Genelkurmay ikinci başkanı dahil birçok bürokrat, gazeteci vardır.
Bundan sonrasını Özal'ın yakınındaki ve güvendiği adamlardan olan, İhlas Holding'de çalışan ve İhlas Haber Ajansı'nda genel müdürlük yapıp, bu geziye katılıp olaya şahitlik edip paylaşan Fevzi Kahraman anlatıyor :
"O gün hava oldukça soğuktu. Tekke'ye girdik. Soğuktan geldiğimiz için çay çok hoştu. Özal ve herkes bağdaş kurup oturdu. İlahiler dinlendi. Tekke'nin hocası, tekkenin geliş tarihçesini anlattı.
Tekke'den çıkıldı.
Özal, Tekke hocasına bu tekkeyi 450 yıl önce buraya getiren şeyhin kabrini sordu.
O arada Cumhurbaşkanı yaveri Kurmay Albay [bence manidar bir tavırla] saatine bakarak; "Sayın Cumhurbaşkanım dışarıda bekleyenler var, program çok sarktı" dedi.
Özal; "Sarkarsa sarksın canım, benden başka gezecek Cumhurbaşkanı mı var" diye manalı bir cevap verdi.
Tekke'yi kuran şeyhin kabrine yürüdüler.
Fotoğrafta görülen şeyhin kabrine girdik. Dualarımızı okuduk.
Sonra Özal Tekke'nin hocasına: "Burada Osmanlı Sancağı olması lazım, nerede?" diye sordu.
Hoca; yan tarafta çürümüş bir dolaptan, diktatör Tito zamanında dolaba kilitlenmiş ve lime lime olmuş, Osmanlı Sancağını çıkardı. Çok yüksek duygusal bir ortam olmuştu.
Özal ağlıyordu. Benimde gözlerimden yaş akıyor, Özal'a bakamıyordum.
Tozlu ve resimde görüldüğü gibi, lime lime olmuş bir Osmanlı sancağı Özal'ın elindeydi. Gözlüklerini çıkardığını gördüm ve dayanamadım dışarı çıktım. Yüzüne gözüne sürmüş.
Bilgili ve ihlaslı olmak bambaşka bir manevi haz veriyor insana. Bende ilk defa bir Osmanlı sancağı gördüm.
Özal, bilgili, ihlaslı ve istismardan uzak, tarihini iyi bilen, dünyayı iyi tanıyan, ecdadının yolunda, ülkesine çağ atlatan büyük bir devlet ve gerçek bir millet adamıydı.
Mekânın cennet olsun büyük adam..."
Alıntı
Eski Türkiye cumhuriyeti başbakanı ve cumhurbaşkanlarından
not:uzak köylerde edisonun turgut özal olduğu düşünülür.
not:uzak köylerde edisonun turgut özal olduğu düşünülür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?