(bkz: #46133)
uçlu kalem
rotring markası zenginlik göstergesiydi.
hayatımda ilk olarak ilkokul ikinci sınıfta tanıştığım kalemdir. Daha önce sürekli açacak'a ihtiyaç duyup olan kalemin iki günde anasını ağlatıyordum.
Köy yerinde nerede o zaman kırtasiye bolluğu. kırtasiye zaten yok bide kırtasiye ürünü Yok denecek kadar az.
İlk okulu toplu sınıfta okumuş biri olarak, şartlar ve öğrenim düzeyi,isteği o kadar iyi sayılmazdı. Benim okula bakış açımda aynı şekildeydi. Sonra bir adam geldi. üçüncü sınıfa kadar doğru dürüst okumayı bile beceremediğim o dönemler hayatıma bir kalemle dokundu. İlla ki sadece bir kalem değildir ama insanlar simgeleri hatırlıyor.
o zamanlar uçlu kalem köy yerinde çok ama çok lüks bir şey. Yanlış hatırlamıyorsam 3 tane kalem vardı elinde hepsi aynı renk açık yeşil. Bi gün o kalemlerden birini bana verdi sadece kalem de değil bide bi kutu uç verdi. o kalemle geceler boyu uyuduğumu hatırlarım. Sürekli yazmaya çalıştığımı hatırlarım. o çocuk kalbi ile ne kadar dua ettiğimi hatırlarım. Ne kadar mutlu olduğumu hatırlar içlenirim ister istemez.
Belki bizim eğitim seviyemiz Finlandiya kadar ileri değil, belki bilimsel hiç bir katkımız olmadı şu dünyaya ama bilgi bilim adına ne varsa, sevgi,emek,özveri aldık dua verdik. Başka bir memlekette olmayan samimiyet ve duyguyu yetiştirdik içimizde. İçimizde minnet oluştu yıllar sonra yahudi ürünü facebookta bulduğuma en çok sevindiğim kişiydi. Yıllar sonra ziyaretine gidip evinde kalacak kadar samimiyet oluştu.
yıllar sonra o öğretmenimin öğretmen evi müdürlüğü yaptığını öğrenince üzülmüştüm. Keşke eğitse yeni cayisallama'lar diye.
uçlu kalem açık yeşil renkti. basma tarafında naylonumsu bir kapak ve altında silgi vardı. silgiyi çıkardığımızda 3-4 uç kalınlığında bir delik vardı. Bu deliğin ne işe yaradığını çok sonra öğrendim. Uç buradan atılıyormuş. Ben hep alttan takmıştım. kalemin gövdesi beyazdı. Alt tarafında yine naylonomsu vida şeklinde bir yer vardı. Burası kalemin ucunu kaleme benzetiyordu. Plastiğin nasıl vida şekline geldiğini de uzun uzun düşünmüştüm.
Ben o kalemi üniversite bitimine kadar kullandım sanırım. Hep yenisini ve aynı rengini alırdım. Şimdilerde yok, iş güç telaşı kıymetlerimizi unutturuyor bize.
emrah öğretmenim çok yaşasın. Vicadana dokunan öğretmenler çok yaşasın.
bahsettiğim kalem;
soldakinin çok az daha koyusu.
Not: kalem 0,7 uçluydu.
Köy yerinde nerede o zaman kırtasiye bolluğu. kırtasiye zaten yok bide kırtasiye ürünü Yok denecek kadar az.
İlk okulu toplu sınıfta okumuş biri olarak, şartlar ve öğrenim düzeyi,isteği o kadar iyi sayılmazdı. Benim okula bakış açımda aynı şekildeydi. Sonra bir adam geldi. üçüncü sınıfa kadar doğru dürüst okumayı bile beceremediğim o dönemler hayatıma bir kalemle dokundu. İlla ki sadece bir kalem değildir ama insanlar simgeleri hatırlıyor.
o zamanlar uçlu kalem köy yerinde çok ama çok lüks bir şey. Yanlış hatırlamıyorsam 3 tane kalem vardı elinde hepsi aynı renk açık yeşil. Bi gün o kalemlerden birini bana verdi sadece kalem de değil bide bi kutu uç verdi. o kalemle geceler boyu uyuduğumu hatırlarım. Sürekli yazmaya çalıştığımı hatırlarım. o çocuk kalbi ile ne kadar dua ettiğimi hatırlarım. Ne kadar mutlu olduğumu hatırlar içlenirim ister istemez.
Belki bizim eğitim seviyemiz Finlandiya kadar ileri değil, belki bilimsel hiç bir katkımız olmadı şu dünyaya ama bilgi bilim adına ne varsa, sevgi,emek,özveri aldık dua verdik. Başka bir memlekette olmayan samimiyet ve duyguyu yetiştirdik içimizde. İçimizde minnet oluştu yıllar sonra yahudi ürünü facebookta bulduğuma en çok sevindiğim kişiydi. Yıllar sonra ziyaretine gidip evinde kalacak kadar samimiyet oluştu.
yıllar sonra o öğretmenimin öğretmen evi müdürlüğü yaptığını öğrenince üzülmüştüm. Keşke eğitse yeni cayisallama'lar diye.
uçlu kalem açık yeşil renkti. basma tarafında naylonumsu bir kapak ve altında silgi vardı. silgiyi çıkardığımızda 3-4 uç kalınlığında bir delik vardı. Bu deliğin ne işe yaradığını çok sonra öğrendim. Uç buradan atılıyormuş. Ben hep alttan takmıştım. kalemin gövdesi beyazdı. Alt tarafında yine naylonomsu vida şeklinde bir yer vardı. Burası kalemin ucunu kaleme benzetiyordu. Plastiğin nasıl vida şekline geldiğini de uzun uzun düşünmüştüm.
Ben o kalemi üniversite bitimine kadar kullandım sanırım. Hep yenisini ve aynı rengini alırdım. Şimdilerde yok, iş güç telaşı kıymetlerimizi unutturuyor bize.
emrah öğretmenim çok yaşasın. Vicadana dokunan öğretmenler çok yaşasın.
bahsettiğim kalem;
soldakinin çok az daha koyusu.
Not: kalem 0,7 uçluydu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?