casper

el ya da ayağa kan götüren damarların üzerine baskı yapılması sonucu, kanın yeterli miktarda ulaşıp, vücutta dolaşamaması sonucu ortaya çıkan tarifi imkansız bir duygudur. uyuşan yerde ince bir sızlama, iğne batması gibi bir his olur, 10-15 saniye süren bu olay sırasında uyuşan yer ovularak uyuşukluğun geçmesi sağlanır.

bireylerin 5 duyularını kullanmadan gerçekleştirdikleri duygu-düşünce aktarımıdır. aradaki bağın kuvvetiyle doğru orantılı olduğu düşünülüyor.

çeşitli nedenlerle kulaktan ilginç sesler gelmesi, bazı durumlarda bir hastalıgın habercisi. insanlar genelde sağ kulak çınlayınca iyi, sol kulak çınlayınca kötü anıldığını düşünürler.

başta; olmayacak bir hayal, dön bana, ben böyleyim gibi insanda tekrar dinleme isteği uyandıran şarkıların sahibi aynı zamanda söz yazarı ve bas gitarist

masal kısaca söyle: giyinmeyi cok seven ve tüm parasını kıyafete harcayan bir krala iki düzenbaz oyun oynuyor. kendilerini terzi olarak tanıtıp cok güzel kıyafetler diktiklerini ancak bunları sadece zeki olanların görebileceğini aptal olanların kesinlikle göremeyecegini söylüyor kral kabul ediyor ve sahte terziler kıyafeti dikiyor daha dogrusu dikiyor gibi yapıyor. ardından olmayan kıyafeti krala gösterip nasıl olmus diye soruyorlar. kral halkının kendisi icin aptal oldugunu düsünmemesini istediginden olmayan kıyafeti gördügünü söylüyor ve cevresindeki insanlar da madem kral görüyor o zeki biri biz de görüyoruz diyelim de bize aptal demesinler diyorlar. kral bir süre halkın arasında çıplak dolaşıyor ta ki bir cocugun "kral çıplak" diye bagırmasına kadar...

masal yıllar önce yazılmıs ama bana yaşadığımız su günlerde o kadar tanıdık geldi ki! bakalım kim ne zaman kral cıplak diye bagıracak ya da bunu yapan biri olacak mı?

başta panik bozukluk olmak üzere birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda görülen yoğun korku, kaygı, yoğun endişe karışımı bir nöbettir.

günümüzün değişken yaşam ortamlarında, yaşam kaygılarının artması, maddi ve manevi kaos ile belirsizlik durumunun yarattığı “hiçlik duygusu”nun çoğalmasıyla paralellik gösterir. çağımızın en moda hastalığıdır

anne babaların çocuğumun ismi farklı olsun kimsede olmayan bişey olsun ya da büyüğün adını koyalım ismiyle yaşasın şeklinde düşünerek koyduğu garip isimlerdir. ilerleyen yıllarda çocugun isminden nefret etmesine neden olabilir.

-satılmış

-şeker

-oral

-okşan

....

sinüzit yüz sinüsleri yüzeyindeki mukoza zarının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan hastalıktır. burun tıkanıklığı, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak ağrısı gibi çok beter bonusları da vardır. siz siz olun ıslak saçla dışarı çıkmayın!

seni senden çok düşünen, tek bir hücrene zarar gelmesini istemeyen, bazen anlamakta zorluk çeksen de çok ama çok sevdiğin aile bireyi.

şunu yapmadan ölmek istemiyorum dediğimiz şeylerin yazılabileceği başlık

sinir olmak gibi anlık tepki vermek değil de ileriye doğru da yansıyan bir duygu durumu. bize itici gelen insanlara karşı takındığımız tavır da diyebiliriz.

içine çeşitli aroma ya da meyveler konulup süt ile dondurularak yapılan, en çok yazın tüketilmesine karşın her mevsim yenebilen, son zamanlarda kızarmış şekilde de sunulan tatlı deyince çoğumuzun aklına gelen, bazıları icin temel besin maddesi sayılan yiyecek.

şive: bir dilin, bilinen tarihî seyri içinde ayrılmış olup bazı ses ve şekil ayrılıkları gösteren kolları, bir kavmin ayrı kabilelerinin birbirinden farklı konuşmalarıdır. yani şiveye yerel aksan da diyebilirmişiz.

ağız: bir şive içinde mevcut olan ve söyleyiş farklarına dayanan küçük kollara, bir memleketin çeşitli bölge ve şehirlerinin kelimeleri söyleyiş bakımından birbirinden ayrı olan konuşmalarına verdiğimiz addır.

bu doğrultuda örneğin; akdeniz şivesi değil akdeniz ağzı dememiz gerekiyormuş.

bu benim ilgimi çeken bir konu çünkü her yörede aynı anlama gelen farklı kelimeler kullanılıyor. mesela biz ege'de hadi gari dediğimizde hadi artık, woyn dediğimizde hey! cibi derken civciv, fıydıklamak derken de fırlatmak demek isteriz :) sizin de kendi yörenize/bölgenize özgü böyle farklı söyleyişleriniz varsa paylaşın ki biz de öğrenelim :)

mantıksal bir temele dayanmayan inanç ve davranışlara denir. gerçek bir sonucu olmayan, tepkisi kanıtlanamayan davranışlarda bulunmak, sözler söylemek, veya inançlara inanmaktır.

yaşanılan olay sonrası söylenen, mutluluk ya da pişmanlık içeren ifadeleri barındıran cümlenin iskeletidir.

yarın sabah pişman olacağım.

kesinlikle söylenmemesi gereken küfür etkisi yaratan sözlerdir.

kimsin sen oğlum, sen kimsin oğlum, oğlum sen kimsin? kombinasyonları şeklinde karşısındakini tanıma cümleleriyle başlayan ve kişilerin yaratıcılığına kalan sözlerdir.

"şaka ile karışık" filminde sadri alışık'ın canlandırdığı ofsayt osman tiplemesinin repliğidir. hakimin replik sonrası "gol" demesiyle yüzlerimizin güldüğü sahnedir.

''ben osman, ofsayt osman. söyleyin be... allah rızası için söyleyin be gene mi atamadım golü ha? bu da mı gol deği be!!? gol mu? bu da mı gol değil? adaletine insanlığına kurban olayım hakim bey. bu da mı gol değil?'

güzel olan her şey zararlı değil mi zaten diye üzüldüğüm durum.
sınırsız kahve ve çay alışkanlığı olanlar bilir.