şuan tv de TANRI TÜRK'E YAR OLSUN türküsü ile devam eden dizi. muhteşem bir şekilde geri döndü.
şu kısa ömürde böyle güzel işler gerçekten mutlu ediyor.
osman bey var olsun.
Kar yağıyor meleğim, kapama gözlerini
Sakarya'dan Bileciğe doğru koşuyor pencerelerde vatan
Koşuyor birde derin nefesin
Kar yağıyor meleğim bir akşam alıp başını gidiyor aramızdan
Bembeyaz bir gece gelip camlarına konuyor trenin
Ahlat ağaçları, oyun bozan otları, bekle beni çiçekleri
Üşümüş koyunlar, sürmeli gözlerin, telli duvaklı turnalar
Anadolu meleğim akıyor pencerlerden sen öyle güzel uyurken
Kar yağıyor meleğim, her bir tanesini melek indiriyor biliyorum
Raylar boyunca kuşekli bir pencereden başımı uzatarak bakıyorum
Memleket güzel şey be meleğim, güzel şey seninle olmak
İyi yolculuklar meleğim, Yunus Emre'yi geçtik şimdi
Sazak, Polatlı, Irmak, sarardı otlar meleğim
Gün büyüyor gecenin içinden çıkıp bir başak gibi uysuzlanarak
Gecenin içinden sen geçiyorsun birde meleğim
Bu nasıl bir paslı bıçak, bak yaklaşarak kalbinin sesine öyle yakın
Çelikli, Kalkancık, Şarkışla ve Kalın
Bir türkü uçarmak için şimdi tam zamanıdır vatanın
Merhem olmak için yada her istasyonda el sallayan yanlızlıklar
Seni aşkın doğduğu yere götürdük, dönüşü olmayan bir biletle
Öyle uzaklara, çok uzaklaraa
Karagöl'üde döndük meleğim, Çetinkaya, Afşar, Emirdağ ve İvriği geçti
Vakit tamam Bağıştaş, Gülübağ, hayallerimin başkenti Kemah
Ses basılmış tünellerin yanında gidişine eşlik ediyor Karasu nasılda huysuzlanarak
Geliyoruz meleğim, Mercan, Aşkale,
Bütün heybetiyle kimsesiz Palandöken'de görününce
Sepetler bebekler içinde anneleri iniyor memleketim
Horasan, Karaurgan ve Sarıkamış'ın içine
Bütün istasyonlara dünyanın en güzel sabahı iniyor
Sende inince Kars, Kars oluyor meleğim
Uyanda bak, uyanda bak bir ayrılık nasıl büyüyor
Şenlikler, donanma yıldızları, ateş böcekleri
Güneşin doğudan doğduğu yerdeyiz işte
Açsam gözlerimi çarezilik bitecek
Belki son kere doğu ekspresi yorgun gövdesiyle anlımızdan öpücek hepimizi
Büyük hayat bu meleğim, memleketin ve senin farkında olmak
Kar yağıyor meleğim, birazdan herşey sen olacak
Şimdi uyu meleğim bu uykular son olacak
Kar yağıyor meleğim, telli turnalar, bozlaklar
inleyen sazlıklar arasından, kar yağıyor meleğim
Uyanda bak, uyanda bak
İbrahim SADRİ
Sakarya'dan Bileciğe doğru koşuyor pencerelerde vatan
Koşuyor birde derin nefesin
Kar yağıyor meleğim bir akşam alıp başını gidiyor aramızdan
Bembeyaz bir gece gelip camlarına konuyor trenin
Ahlat ağaçları, oyun bozan otları, bekle beni çiçekleri
Üşümüş koyunlar, sürmeli gözlerin, telli duvaklı turnalar
Anadolu meleğim akıyor pencerlerden sen öyle güzel uyurken
Kar yağıyor meleğim, her bir tanesini melek indiriyor biliyorum
Raylar boyunca kuşekli bir pencereden başımı uzatarak bakıyorum
Memleket güzel şey be meleğim, güzel şey seninle olmak
İyi yolculuklar meleğim, Yunus Emre'yi geçtik şimdi
Sazak, Polatlı, Irmak, sarardı otlar meleğim
Gün büyüyor gecenin içinden çıkıp bir başak gibi uysuzlanarak
Gecenin içinden sen geçiyorsun birde meleğim
Bu nasıl bir paslı bıçak, bak yaklaşarak kalbinin sesine öyle yakın
Çelikli, Kalkancık, Şarkışla ve Kalın
Bir türkü uçarmak için şimdi tam zamanıdır vatanın
Merhem olmak için yada her istasyonda el sallayan yanlızlıklar
Seni aşkın doğduğu yere götürdük, dönüşü olmayan bir biletle
Öyle uzaklara, çok uzaklaraa
Karagöl'üde döndük meleğim, Çetinkaya, Afşar, Emirdağ ve İvriği geçti
Vakit tamam Bağıştaş, Gülübağ, hayallerimin başkenti Kemah
Ses basılmış tünellerin yanında gidişine eşlik ediyor Karasu nasılda huysuzlanarak
Geliyoruz meleğim, Mercan, Aşkale,
Bütün heybetiyle kimsesiz Palandöken'de görününce
Sepetler bebekler içinde anneleri iniyor memleketim
Horasan, Karaurgan ve Sarıkamış'ın içine
Bütün istasyonlara dünyanın en güzel sabahı iniyor
Sende inince Kars, Kars oluyor meleğim
Uyanda bak, uyanda bak bir ayrılık nasıl büyüyor
Şenlikler, donanma yıldızları, ateş böcekleri
Güneşin doğudan doğduğu yerdeyiz işte
Açsam gözlerimi çarezilik bitecek
Belki son kere doğu ekspresi yorgun gövdesiyle anlımızdan öpücek hepimizi
Büyük hayat bu meleğim, memleketin ve senin farkında olmak
Kar yağıyor meleğim, birazdan herşey sen olacak
Şimdi uyu meleğim bu uykular son olacak
Kar yağıyor meleğim, telli turnalar, bozlaklar
inleyen sazlıklar arasından, kar yağıyor meleğim
Uyanda bak, uyanda bak
İbrahim SADRİ
ibrahim sadri'nin güzel şiiri.
İçinde ben.
Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden
Giderken sen...
Tüyleri ıslak kuşlar su içiyorlar çeşmelerden
Kimsenin umrunda değiliz,
Ne aşk
Ne ben.
Bir şey olmamış,bir yerinden vurulmamış gibidir şehir.
Her gidiş niye birbirine benzer.
Arabaların camlarını siler tinerci çocuklar
Bir sigara parasına ömrümü anlatırım
Belki onlar dinler
Çekip gidişin hangi şarkıya benzer
Bulup çıkarırız karanlıkta bir şehrin içinden
Çocuklarla beraber
Neden kimsenin umrunda değiliz
Neden
Ne aşk
Ne ben
Islık çalmayı bilseydim
Birazda kahretmeyi
Hayır aç değilim diyebilmeyi
Canım istemiyorlarla çekip gitmeyi
Denizi seyretmeyi kıyıdan
Martılardan dilek tutmayı becerebilseydim
Belki kolay olurdu sensizlik
Belki benide alırdı koynuna hasretin derin boşluğu.
Yapabilseydim,kapıyı ardından ben kapayabilseydim
Camlara vurabilseydim öfkesini sensizliğin
Kırıp dökebilseydim senin gibi
Birde ayrılığı sevseydim olurdu sanki.
Şu senin gidişin biraz üzmeliydi yağmur sonrası bu şehri
Elimi tutmalıydı beyoğlu
Koluma girmeliydi üsküdar
Geçer demeliydi bakinin kahvesi
Sinema afişleri gönlümü almalıydı
Göz kırpmalıydı fatihin ana caddesi
En azından kadıköy biraz ağlamalıydı
Olur demeliydi galata
Samatya yanımda yürümeliydi tren raylarıyla
Saçlarımı okşamalıydı kasımpaşa
Aşk böyledir demeliydi bakırköy mesela
Yüzüme rüzgarını sürmeliydi eyüp sultan
Eminönü oturmaya gelmeliydi bütün kuşlarıyla
Tophane demli bir çay söylemeliydi en kırılgan anımda.
Yağmur sonrası bu şehri kolkola geçmeliydim bütün arkadaşlarla
Bir şiir yazabilmek için kocaman yalnızlığa
Bunun için isterdim bu şehri yanımda
Yağmur sonrası karanlıkta bir şehir
İçinde ben
Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden
Giderken sen...
İçinde ben.
Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden
Giderken sen...
Tüyleri ıslak kuşlar su içiyorlar çeşmelerden
Kimsenin umrunda değiliz,
Ne aşk
Ne ben.
Bir şey olmamış,bir yerinden vurulmamış gibidir şehir.
Her gidiş niye birbirine benzer.
Arabaların camlarını siler tinerci çocuklar
Bir sigara parasına ömrümü anlatırım
Belki onlar dinler
Çekip gidişin hangi şarkıya benzer
Bulup çıkarırız karanlıkta bir şehrin içinden
Çocuklarla beraber
Neden kimsenin umrunda değiliz
Neden
Ne aşk
Ne ben
Islık çalmayı bilseydim
Birazda kahretmeyi
Hayır aç değilim diyebilmeyi
Canım istemiyorlarla çekip gitmeyi
Denizi seyretmeyi kıyıdan
Martılardan dilek tutmayı becerebilseydim
Belki kolay olurdu sensizlik
Belki benide alırdı koynuna hasretin derin boşluğu.
Yapabilseydim,kapıyı ardından ben kapayabilseydim
Camlara vurabilseydim öfkesini sensizliğin
Kırıp dökebilseydim senin gibi
Birde ayrılığı sevseydim olurdu sanki.
Şu senin gidişin biraz üzmeliydi yağmur sonrası bu şehri
Elimi tutmalıydı beyoğlu
Koluma girmeliydi üsküdar
Geçer demeliydi bakinin kahvesi
Sinema afişleri gönlümü almalıydı
Göz kırpmalıydı fatihin ana caddesi
En azından kadıköy biraz ağlamalıydı
Olur demeliydi galata
Samatya yanımda yürümeliydi tren raylarıyla
Saçlarımı okşamalıydı kasımpaşa
Aşk böyledir demeliydi bakırköy mesela
Yüzüme rüzgarını sürmeliydi eyüp sultan
Eminönü oturmaya gelmeliydi bütün kuşlarıyla
Tophane demli bir çay söylemeliydi en kırılgan anımda.
Yağmur sonrası bu şehri kolkola geçmeliydim bütün arkadaşlarla
Bir şiir yazabilmek için kocaman yalnızlığa
Bunun için isterdim bu şehri yanımda
Yağmur sonrası karanlıkta bir şehir
İçinde ben
Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden
Giderken sen...
(bkz: Adnan Menderes)
Merhum Adnan menderes için yazılmış bir şiir.
Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer
Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına
Binlerce çocuğa adımızı verirler
Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler
Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer
Geçer gözüm
Memleket kadar bir nağra düşer yıkılmış sokakların pusularına
Akşam sofralarına aç karnına yüreğim düşer
Beni adamdan sayma
İlk gözyaşı
İlk yere düşen damla
İlk kancık tuzaklara düştüğümüz hayınlığın hatrına
Hani cebimizde iki satır mektubu yarım bıraktığımız sevdanın
Hani son bir umutta tutunduğumuz arkadaşlarımız
Ve kaygan ve ıslak ve kaypak sabahı Ankara'nın
Ve bilsen
Tek başına büyür intikam aşk ve sen
Tek basma büyür elif misali
Mezarıma bıraktığın menekşen
Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer
Beni son kez kavgada gör
Son kez ölsün arkadan vurmacasına bütün ihanetler
Sonra şöyle saçlarımı savurup ecel saatine
Sonra son kez alnından vurulmacasına aşkın
Bir eşkıyalık yapıp
Basınca bütün evlerini bu şaşkın İstanbul'un
Bir de kendimi denize dökünce Üsküdar'dan
Nasıl da patlar içimde çığlığın
Bana bu şehri yakmış desinler
Beni son kez kavgada gör
Bana kendini satmış desinler
Beni son kez kavgada gör
Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına
Binlerce çocuğa adımızı verirler
Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler
Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer
Ya bir de sen düşersen ellerimden
Ya bir de kimsesizsem
Ya ölüm kadar sevdiğim cesaretim yan çizmişse
Sonu yok uğraşlarda yılgınsam
Son mermim avucumda
Fiyakalı bir eylül sabahı
Basar giderim kalbine namımın
Sıkar giderim
Avucumda mermim menekşem ve arkadaşlarım
Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer
İbrahim Sadri
Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer
Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına
Binlerce çocuğa adımızı verirler
Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler
Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer
Geçer gözüm
Memleket kadar bir nağra düşer yıkılmış sokakların pusularına
Akşam sofralarına aç karnına yüreğim düşer
Beni adamdan sayma
İlk gözyaşı
İlk yere düşen damla
İlk kancık tuzaklara düştüğümüz hayınlığın hatrına
Hani cebimizde iki satır mektubu yarım bıraktığımız sevdanın
Hani son bir umutta tutunduğumuz arkadaşlarımız
Ve kaygan ve ıslak ve kaypak sabahı Ankara'nın
Ve bilsen
Tek başına büyür intikam aşk ve sen
Tek basma büyür elif misali
Mezarıma bıraktığın menekşen
Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer
Beni son kez kavgada gör
Son kez ölsün arkadan vurmacasına bütün ihanetler
Sonra şöyle saçlarımı savurup ecel saatine
Sonra son kez alnından vurulmacasına aşkın
Bir eşkıyalık yapıp
Basınca bütün evlerini bu şaşkın İstanbul'un
Bir de kendimi denize dökünce Üsküdar'dan
Nasıl da patlar içimde çığlığın
Bana bu şehri yakmış desinler
Beni son kez kavgada gör
Bana kendini satmış desinler
Beni son kez kavgada gör
Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına
Binlerce çocuğa adımızı verirler
Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler
Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer
Ya bir de sen düşersen ellerimden
Ya bir de kimsesizsem
Ya ölüm kadar sevdiğim cesaretim yan çizmişse
Sonu yok uğraşlarda yılgınsam
Son mermim avucumda
Fiyakalı bir eylül sabahı
Basar giderim kalbine namımın
Sıkar giderim
Avucumda mermim menekşem ve arkadaşlarım
Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer
İbrahim Sadri
kötü entrylerde genellikle yapıştırılan bkz. kalıbı.
müslüm filminde müslüm gürses'i canlandıran oyuncu. adanalıdır
(bkz: Timuçin Esen)
bir fiil işleneceği zaman kişi haklı olsun yada olmasın yaptığı,yapacağı şeyi temellendirmek istiyor. Kendine yalan söylememe vicdanından olsa gerek.
haklıysa kişi gerçek doğru da sıkıntı yok ancak haksızsa bu mantığa bürünme olayı çok vahim sonuçlar doğuruyor.
kişi önce kendini kandırıyor sonra çevresindekileri.
haklıysa kişi gerçek doğru da sıkıntı yok ancak haksızsa bu mantığa bürünme olayı çok vahim sonuçlar doğuruyor.
kişi önce kendini kandırıyor sonra çevresindekileri.
sen bunu hak ediyorsun.
(bkz: mantığa bürünme)
(bkz: mantığa bürünme)
iki takım da güzel oynuyor. en keyifli derbilerden biri. fenerbahçe bu gidişle fena bir sonuçla karşılaşabilir.
2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçında ikinci golü atan oyuncu.
Kıymetli mi kıymetli, Türk edebiyatının baş tacı şairlerden.
Rahmetle anıyorum bende.
Rahmetle anıyorum bende.
sonrasında yazın gelecek olmasıdır.
Reis bizi meyvele yav :D
:))
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç)
5.000 TL ve üzerindeki;
-Mal ve/veya hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu(Form Bs)
KDV HARİÇ TUTARLARDAN KURUŞLAR HARİÇ ŞEKİLDE VERİLİR.
5.000 TL ve üzerindeki;
-Mal ve/veya hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu(Form Bs)
KDV HARİÇ TUTARLARDAN KURUŞLAR HARİÇ ŞEKİLDE VERİLİR.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç)
5.000 TL ve üzerindeki;
-Mal ve/veya hizmet alımlarını Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu
KDV HARİÇ TUTARLARDAN KURUŞLAR HARİÇ ŞEKİLDE VERİLİR.
5.000 TL ve üzerindeki;
-Mal ve/veya hizmet alımlarını Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu
KDV HARİÇ TUTARLARDAN KURUŞLAR HARİÇ ŞEKİLDE VERİLİR.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?


