Yeniçeri ağasının dairesi.
ağa para sıkıntısı içinde olup borç etse de, uşak, hâlden anlamaz ve bol harcamayı sürdürür.
Hamak.
25 cm genişliğinde ve 50 cm uzunluğunda ağdan yapılmış kırmızı yosunların suya dalınarak avlamada
kullanılan, bir ip ve kayıktaki makara yardımı ile suyun yüzeyine çıkıp inebilen bir torba.
kullanılan, bir ip ve kayıktaki makara yardımı ile suyun yüzeyine çıkıp inebilen bir torba.
Gotik mimaride kullanılmış, ağ biçiminde parçalı tonos.
Göz yuvarlarının iç yüzeyinde görme sinirinin yayılması ile beliren, ışığa duyarlı, ağımsı bölüm, retina.
İnsan ve hayvanlarda hastalığa yol açan ve birçok türü içine alan ilkel bitkiler topluluğu.
Balık ağlarını suda tutmaya yarayan zeytin çekirdeği biçiminde delikli kurşun madde.
En çok elma ve erik gibi yemiş ağaçlarına zarar veren bir kurt.
Balıkçılıkta kullanılan, ağdan örülerek yapılan uzun saplı sepet.
Balık ağlarını taşıyan kayık.
Keten, kenevir, naylon gibi maddelerden ağ yapımında kullanılan iplik.
Ağın örülmesinde kullanılan iğ biçiminde tahtadan veya plâstikten yapılmış alet.
yakalanan balıkları toplamak için ağı sudan çıkarmak.
Açıklı koyulu kahverengi ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol
açan asklı mantar.
Bu mantarın ortaya çıkardığı ekin hastalığı.
açan asklı mantar.
Bu mantarın ortaya çıkardığı ekin hastalığı.
balık avlamak için denize ağ salmak.
Kucak.
(bebek) Agu agu diye ses çıkarmak.
Agulamak işi.
Yeni doğmuş bebeklerin çıkardığı ses.
Yeni doğmuş bebeklerin çıkardığı ses.
Süt çocuğu.
Süt çocuğunu sevmek için söylenir.
Süt çocuğunu sevmek için söylenir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?