Ağrı duyusunun kendiliğinden veya tedavi sonucu yok olması, analjezi.
Acıyı, sızıyı dindirici (ilâç).
Vücudun herhangi bir yerinde duyulan sürekli ve şiddetli acı.
Kötü niyet ve düşmanlıklar.
Ağnam vergisi toplayan kimse.
(hayvan) Yere yatıp yuvarlanmak.
Ağnamak işi.
Koyun ve keçi başına alınan vergi, sayım vergisi.
Sarkmak, aşağıya inmek, eğilmek, meyletmek.
Yükselmek, yukarı çıkmak.
Yükselmek, yukarı çıkmak.
Ağmak işi.
Akan yıldız, şahap.
Akan yıldız, şahap.
Ağı bulunan.
Ağlamak işi veya biçimi.
Ölünün ardından ağlamak için para ile tutulan kimse, ağıtçı, yasçı.
birinden haksız olarak alınan malın onu alana yararı olmaz.
Ağlayarak.
Ağlamasına yol açmak.
Ağlatmak işi.
Ağlatmak işi veya biçimi.
Ağlamaya yol açan.
Trajedi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?