Tez canlı, içi tez, ivecen.
Hızlı, çabuk.
Tuhaf kimse.
Beceriksizlik, güçsüzlük.
Alçak gönüllülük göstermek için "ben" zamiri yerine kullanılan bir söz.
Söz söyleyen kimsenin kendi yaptıklarını abartmamak için kullandığı"acizlere yakışacak biçimde"
anlamında bir nezaket sözü.
anlamında bir nezaket sözü.
çok uğraşmaya rağmen o işi yapamamak.
Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük.
Beceriksizlik.
Birinin borcunu vaktinde ödeyememesi durumu.
Beceriksizlik.
Birinin borcunu vaktinde ödeyememesi durumu.
acyo.
Hemen, hiç zaman yitirmeden, tez elden, gecikmeden, ivedilikle.
hastanın kısa sürede iyileşmesi dileğinde bulunmak.
(hastanelerde) Vakit yitirilmeden bakılması gereken hastaların ilk tedavilerinin yapıldığı yer.
ivedi, ivedili.
Hiç görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey.
Acımak işi veya biçimi.
Acıma duygusu olan (kimse).
Acılık vermek.
Ağrıve sızıduymasına sebep olmak.
Ağrıve sızıduymasına sebep olmak.
Acıtmak işi.
Acıtmak işi veya biçimi.
Tadı acı olmayan.
Ağrı, sızı duyulmayan.
Üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz.
Ağrı, sızı duyulmayan.
Üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz.
bir yakınının ölümünü görmek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?