Yazarların belli konularda yazmazsa rahat edemeyeceği hareketleri içeren başlıktır.
Dışarı çıkmadan önce böcek ya da baska bir nesne var mı diye ayakkabının içini mutlaka kontrol ederim, ters çevirir sallarım.
yazarların takıntıları
(bkz: fetiş)
ilerlemesi halinde (gbkz:Obsesif kompulsif bozukluğu)na dönüşür.
edit:takıntılı olduğum şeyler var, ama şu an aklıma gelmedi, entrymi buraya kondurayım, aklıma gelince yazarım (u:inşallah)
edit:takıntılı olduğum şeyler var, ama şu an aklıma gelmedi, entrymi buraya kondurayım, aklıma gelince yazarım (u:inşallah)
ekşi sözlükte okb hastası speranza34 vardı bir zamanlar. takıntı konusunda ülkemde kimse eline su dökemez. benim takıntım gayet mütevazı.bir zamanlar hayatta en nefret ettiğim kişinin telefon numarasının son rakamları 0944 idi. aradan 10 yıldan fazla geçti. artık o kişiyle düşman bile değilken o rakamlar hala başıma bela.sabahları ne zaman saate baksam saat 09.44 oluyor. böyle günlerim de sanki daha kötü geçiyor. sabahları ismail küçükkaya izlemeyi severim. genelde 09.40 gibi reklam verir. o andan itibaren tvde saati gösteren sağ alt köşenin kocaman bir sürahi koyarım ve yatarak 09.44'ün geçmesini beklerim. evet ben deliyim.
bende direk ruhsal bozukluk olarak var bu takıntı denen şeyler. Mesela vücudun sol tarafına genelde kimseyi dokundurtmam.
Kulağımın ıslak olması. Kulağım ıslak olunca çıldıracak duruma geliyorum. Yıkanma sırasında değil tabi.
ıslak tuvalet terliği. giyemem. yazın bile.
yünlü ya da tüylü bir şeyi eski haline getirmek. hani halı ya da kanepe yüzeyinde yön değişince renk farklılaşır ya, işte onu sevmem. mutlaka düzeltmem gerekir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?