eskiden şöyle derdim: ''şehirlerde ne kadar güzel yer varsa askeriyeye tahsis edilmiş.''
askerliğimi yaptıktan sonra şöyle demeye başladım: ''asker nereye gittiyse, orayı çevrenin en güzel yeri yapmış.''
askeri bölgelere dikkat ettiğinizde şunu farkedeceksiniz. o alanların neredeyse tamamına yakını, ilk tahsis edildiğinde kuş uçmaz kervan geçmez ya da bırakın ağacı çalının bile yetişmediği, yakınından bile geçmek istemeyeceğiniz yerler. ancak o arazinin kullanım hakkı askerin eline geçtiğinde (sınırsız ve ücretsiz iş gücünün de etkisiyle), bakımlı, doğayla barışık, temiz, düzenli ve doğal olarak da çevresindeki yerleşim birimlerine de değer katan yerler oluyor. yani özetle, asker güzel yerleri almıyor, aldığı yerleri güzelleştiriyor. ve daha da önemlisi, askeri alanların kendisini geçtim, yakın çevresinde bile kaçak yapılaşmaya izin verilmiyor.
sahillere gelecek olursak. doğrudur. askeri kamplar genellikle güzel yerlerde. ama bir de şunu düşünün. bu araziler askeriyeye ne zaman tahsis edildi? en yenisi 30 40 yıl önce. peki 30 40 yıl önce türkiye sahilleri nasıldı? neredeyse bomboş. ancak bu 30 40 yıllık süreçte patlayan turizmle birlikte, sahillerde neredeyse boş yer kalmadı. oysa, plajlar yasa gereği hiçbir kişi ya da zümreye verilemez. yani kanunlara bakarsak, herhangi bir vatandaş gidip istediği sahilde denize girebilir. ama pratikte bu mümkün mü? neredeyse imkansız gibi. isterseniz beş yıldızlı bir otelin plajına gidip deneyin. kırk dereden su getirirler. eğer sizi cahil görürlerse zaten izin vermezler. işi bildiğinizi anlarlarsa da küfretmekten beter hale getirirler.
yanisi, plajlar zaten halihazırda işgal altında. buna itiraz ediyorsanız bence öncelikle beş yıldızlı otellerden başlayın itiraza.
gelelim son meseleye.
2-b arazisini duymuşsunuzdur. ne olduğunu biliyor musunuz? ''orman vasfını yitirmiş arazi' demek. peki bir arazi orman vasfını nasıl yitirir? yani bir orman, ormanlıktan nasıl çıkar düşünün bir.
söyleyeyim: iki şekilde. 1- orman kesilerek. 2- yakılarak
işte, askeriyenin elinden alınacak arazileri bekleyen son da bu olacak. aaa bir bakmışsınız, güzelim ağaçlıkta yangın çıkmış. kundakçılar asla bulunamayacak tabii. bir süre sonra, arazi orman vasfını yitirdiği için 2-b kapsamına alınacak ve imara açılacak. sonunda da, ağaoğlu gibi pek muhterem vatansever müteahhitlerimiz ihaleyle o arazileri alıp, muhteşem binalar yükseltecekler o arazilerde.
bizlere düşen de, ''oooo yaşasın, askeri araziler askeriyenin elinden alınıyormuş.'' diye sevinmek olacak tabii ki...
askeri alanların şehir dışına taşınması
askeri alanlar zaten şehir dışındadır. fakat zaman geçtikçe şehirler büyümüş, eskiden etrafı boş olan askeri alanlar binaların işyerlerinin arasında kalmıştır. taşıyınca ne olacak 5-10 yıl sonra taşındığı yerde şehrin içi haline gelecek helede ülkedeki inşaat çılgınlığı göz önüne alınınca bu kaçınılmaz olur. bir diğer sorun ya sen askerinden korunmak için şehirden uzaklaştırayım diyorsun.. gerçekten tuhaf...al elinden silahı fesh et o zaman tsk'yı
türkiyede en güzel sahil yerlerinin artık askeriyenin değil sivilin elinde olacağını gösteriyor bu durum. Ayrıca güzel bir şeydir. Yeşil alan kaygısını ben de taşıyorum maalesef.
Bi ölçüde güzel bir şey. İleride darbe veya buna benzer bir durumla karşı karşıya kalmamak için, askerin şehrin içerisinde görev alanının bulunmamasının, polise bırakması gerektiğini konularında tamam iyi.
Ancak Şuan istanbulda askeri alanlar toplam alanın %10 una tekabül ediyormuş. Bu askeri alanların çoğunluğu yeşil alan. Bir kısmı konut,fabrika vs. Çoğunluğu yeşil alan olan bu yerler boşatıldığında yerlerine avm yapılmayacağı sözü verilecekse, boşaltılan bu yerler daima yeşil kalacak gibi bir garani verilecekse buyrun hemen taşıyın. Yok bu alanlar yine gökdelenlerle, binalarla, avmlerle doldurulacaksa Allah bunun hesabını sorar. Yaşayan insanlar için ise ''Esmiyor ya'' ''çok sıcak'' ''nem var nem'' gibi şikayetler çoğalacaktır ve istanbul havasız, nefessiz kalacaktır. Yetkililerin bu taraftan da bakması gerektiği kanaatindeyim.
Lütfen baksınlar ama.
Ancak Şuan istanbulda askeri alanlar toplam alanın %10 una tekabül ediyormuş. Bu askeri alanların çoğunluğu yeşil alan. Bir kısmı konut,fabrika vs. Çoğunluğu yeşil alan olan bu yerler boşatıldığında yerlerine avm yapılmayacağı sözü verilecekse, boşaltılan bu yerler daima yeşil kalacak gibi bir garani verilecekse buyrun hemen taşıyın. Yok bu alanlar yine gökdelenlerle, binalarla, avmlerle doldurulacaksa Allah bunun hesabını sorar. Yaşayan insanlar için ise ''Esmiyor ya'' ''çok sıcak'' ''nem var nem'' gibi şikayetler çoğalacaktır ve istanbul havasız, nefessiz kalacaktır. Yetkililerin bu taraftan da bakması gerektiği kanaatindeyim.
Lütfen baksınlar ama.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?