ahlaksız kemal kılıçdaroğlu

aile ve sosyal politikalar bakanı için kullandığı çirkin kelimelerden sonra seviyesini ya da daha doğrusu seviyesizliğini tekrar göstermiştir ..

#ahlaksızkılıçdaroğlu

#siyasisapık

ahlaksızlıkla itham edilen kılıçdaroğlu ne demiş, önce onu öğrenelim: ''aileden sorumlu bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette. o da konuşmuyor.'' (ensar vakfı'nda patlayan skandalın ardından, denetimsiz yurtlarla ilgili grup toplantısında konuşurken, 'valisi konuşmuyor, emniyet müdürü konuşmuyor, milli eğitim bakanı konuşmuyor...' diye başlayan cümlenin devamında söylediği ifade).
gelelim bu ifadenin anlamına.
akboylar yine muhteşem dezenformasyonlarıyla, bizzat bir akpli bakan tarafından söylenmiş bir sözü, sanki ilk kez kılıçdaroğlu tarafından söylenmiş gibi algı yaratmaya çalışıyorlar.
hatırlayalım. bu vecizeyi ilk kez ne zaman duymuştuk?
devrin içişleri bakanı muammer güler'in, reza zarrab'a hitaben: ''sen merak etme. senin hakkında soruşturma yapacak olurlarsa, ben senin önüne yatarım.'' dediği iddia edilmişti (yani iddia mı gerçek mi bilemem. ses kayıtlarını kulaklarımla duydum ama günahlarını almayalım. montaj olabilir. cumhurbaşkanımız öyle dediğine göre doğru kabul etmemiz lazım.).
ama ben o zamanlarda, tek bir akboy'un, 'ulan ahlaksız muammer. kile boyunlu muammer. ne biçim konuşuyorsun?' dediğini duymamıştım. o sırada tamamına yakını üç maymundan 'duymadım' diyenini oynuyordu. ahlaksızlıksa, sözün mucidine bir şeyler dediğinizi de duyalım önce.
...
işin bir de başka boyutu var. akboyların, cansiperane mücadelelerini takdir etmemek elde değil ancak türk diline yeterince hakim olmadan milleti ahlaksızlıkla suçlayınca komik duruma da düşüyorlar. zira, (gbkz:önüne yatmak) bir deyimdir. en ufak bir argo içeriği yoktur. olmasını istemediğin bir şeyin olmasını engellemeye çalışmak gibi bir anlamı vardır.
hepsi için diyemem ama, akboyların bir kısmının akılları çoklukla bel hizasında çalıştığı için, (gbkz:altına yatmak) deyimiyle (gbkz:önüne yatmak) deyimini karıştırıyor olmalılar. ya da belki de, ikisinin de anlamını çok iyi biliyorlardır da, canları kılıçdaroğlu'na durduk yerde ahlaksız demek istemiştir.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na “birilerinin önüne yatmış” ifadeleri ile ilgili tartışmalara CHP İstanbul Milletvekili Bekaroğlu da katıldı.

Mehmet Bekaroğlu, paylaştığı mesajda 'Sayın Kılıçdaroğlu, bana kalırsa amacını aşmıştır, keşke hiç ağzından çıkmasaydı '' dedi.

Bunların akılları fikirleri uçkurlarında olduğu için (gbkz:önüne yatmak) kalıbını (gbkz:altına yatmak) ile karıştırdılar.

Yani aslında kılıçdaroğlu bakanı birileriyle (gbkz:sevişmek)le suçlamıyor, birilerini (gbkz:korumak)la suçluyor. İçiniz rahat olsun.

Merak ediyorum, reza'ya 'ben senin önüne yatarım' diyen güler için \"adam (gbkz:gay) beyler\" dediniz mi.

Çünkü sizin fikir yapınıza göre adam (gbkz:gay) beyler.

Herkes aslında biliyor gerçekleri de, sizin sesiniz bizden daha fazla çıkıyor. Durum bu.

Sema Ramazanoğlu'nun \"bir kere gerçekleşmiş olması...\"şeklinde başlayan cümlesini \"bi kereden bişey olmaz yeaa\" şeklinde yorumlayan bozuk zihniyetin Kılıçdaroğlu nu aklama temizleme çalışmalarına hoş geldiniz (u::D)
Ne olduysa arkadaşların dil ve anlatım dersi öģretmenliği yapası tutmuş. Dilbilgisi kuralları ak partili bakan olunca işlemiyor sanırım.
Çevirin kazı yanmasın.
Kasetlerle masetlerle kimlerin nelerine düşkün olduğu, o savunduğunuz şahsın oturduğu koltuğa gelmesinde etkin rol oynadığından, ayan beyan ortada canısı. Sen o güzel beynini meşgul etme öyle şeylerle.
(bkz: Kişi kendinden bilirmiş işi)

ahlak bekçiliği yapmayı, sadece kılıçdaroğlu'na karşı yapmayı görev edinmişler rahatsız olmuşlar.
aynı güruh,
hırsızlıklar ayyuka çıktığında ahlaki hassasiyete sahip değildi.
'ananı da al git' dendiğinde ahlaki hassasiyete sahip değildi.
'kız mıdır, kadın mıdır bilemem.' dendiğinde aynı hassasiyete sahip değildi.
'bu milletin a....na koyacağız.' dendiğinde aynı hassasiyete sahip değildi.
'bakara makara' dendiğinde aynı hassasiyete sahip değildi.
ne zaman sahip oldular ahlaki hassasiyete? kılıçdaroğlu'na karşı.
üstte verdiğim örnekleri ahlaksızlık olarak görmüyorsanız, ahlaki sınırlarınız oldukça daralmış demektir.
eğer üstteki örnekler sizin için de ahlaksızlıksa, hem ahlaksızsınız hem ikiyüzlüsünüz demektir.
...
dil ve anlatım dersi öğretmenliği yapabilirim ama hendek atlatmayı bilmiyorum. o nedenle bu iş beni aşar. (deveye hendek atlatmak da bir deyimdir. aman diyeyim... bir hastag de benim için açayım demeyin; kendinize güldürmeyin.)

aşağıdaki linkteki kısa görüntü, kılıçdaroğlu'nun tam iki yıl önceki bir konuşmasından. tekrar vurgulayalım: 2 yıl önce. yani yıl 2014. https://www.youtube.com/watch?v=iQCtAsGuv_s&nohtml5=False
ahlak, vicdan, onur, erdem... gibi hasletler üzerine söylenecek çok şey var ama bazen hiçbir şey söylememek, söylemek istediklerinizi ifade etmek için daha kestirme bir yoldur.

ne kadar da ayıp demişşş (!)bu kadar cahilin önünde. kimsenin lafı sapıtılmaz, nerde akcıların dışında biri varsa onun lafı yön değiştirilir.
kılıçdaroğlu ki kadına en çok önem veren siyasetçilerden biri. kadına bu kadar değer veren saygı duyan bir kişinin lafının bu yöne çekilmesi, cık cıkkk ne kadar da terbiyesizlikkkk. !

İşte (bkz: yaftalamak) fiilinin pratiğe dökülmüş hali. Bu yapılan müslümanlığa aykırıdır. Söylenen sözleri çarpıtmayınız. İlgili kişiler özür dilerler umarım.

muhalefetin tırt olduğunu tekrar gösterdi. olayların haksızlığı sayelerinde gündem dışı oluyor. sözlerin gündeme oturmasına fırsat veriyorlar. siyasete ne kadar uzak bir ülkeyiz.

ahlaksız adam bir de utanmadan, ahlak yasası istiyor ..

[http://www.yenisafak.com/gundem/turk-siyaseti-boyle-uslupsuzluk-gormedi-2450155 haber ]

YAVUZ DONAT

“Kanlı” ve “darbeli” sözler

Geçen perşembe... 12 Mayıs... Öğle saatleri... Berlin'de... Türkler'in yoğun olduğu Kreuzberg'de... Hasır Lokantası'nın önünde oturuyorduk.
Turizmci dostumuz Bahattin Kaya, lokantanın sahiplerinden Saim Aygün'le birlikte.
Ramazan Bekçioğulları... Bankacılıktan emekli... Bizi görünce o da yanımıza oturdu.
Bekçioğulları \"Nürnberg'den\" gelmiş... Akşam Kemal Kılıçdaroğlu'nun toplantısı var... Onu dinlemek için.
Kreuzberg \"Fenerbahçe forması giyenlerle\" doluydu.
Sonra... Masamıza başka gelenler de oldu.
Çay... Kahve... Sohbet... Siyaset... Almanya'da yaşayan ve CHP'ye oy verdiğini söyleyen Türkler'den biri dedi ki:
- Kılıçdaroğlu hiç konuşmasa bizim oyumuz artar.
Bu sözlere hemen tepki geldi... Almanya'da yaşayan ve oyunu CHP'ye atan bir Türk'ten:
- Hayır... Kılıçdaroğlu'nun konuşması doğal... Ama bazı sözleri söylemese daha iyi.
Bahattin Kaya ile Saim Aygün sordular:
- Hangi sözleri?
Soruyu biz de tekrarladık?
- Sizce... Kılıçdaroğlu hangi sözleri söylememeliydi?
Soruya muhatap olan arkadaş yanıt verdi... Masadaki kimse de onun yanıtına itiraz etmedi:
- Sayın Genel Başkanımız \"Kan\" gibi, \"Darbe\" gibi, \"Önüne yatmak\" gibi sözleri sarf etmemeliydi.

deniz baykal'ın istifasına neden olan kaset olayı malumdur .. kılıçdaroğlu bu konu hakkında; “Ben gözlerimle gördüm. Erdoğan’ın bir değil, birden fazla kaseti izlediğini gördüm. Kendisine o kasetleri servis edenler, aynı zamanda Erdoğan’ı da videoya alıyor. Bana böyle bir kaset olduğunu söylediler, getirdiler, önüme koydular, ben de izledim.” demişti ..

baykal'ın işareti ve kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine dava açılıyor ve bu kasetleri size kim getirdi ve izletti diye soruyorlar .. kılıçdaroğlu önce mahkemeye gitmeyeceğim demişti hatırlarsınız sonra mahkemeye avukatı aracılığı ile şu yanıtı göndermiş: hatırlamıyorum .. yani ona erdoğan'ın kasetleri izlerken çekilmiş görüntülerini getiren ve izleten kişileri hatırlamıyormuş ..

buna inanacak halimiz olmadığına göre kılıçdaroğlu hakkında biraz daha malumat sahibi olmuş olduk .. isteyen hala kılıçdaroğlu'nu savunmaya veya desteklemeye devam edebilir ..