ilksana üyeliğin ihtiyari hale getirilmesi

civanpercesi
Eğitim Bir Sen ile hükümet arasında imzalanan toplu sözleşmeye göre hali hazırda sandığa üye öğretmenler de, istemeleri halinde sandıktan çıkabilecek. İmza altına alınan metne göre, öğretmenler diekçe vermek suretiyle sandıktan ayrılabilecek..

Hatırlanacağı üzere, daha önce, 2012 yılından sonra göreve başlayan öğretmenlerin sandığa üye olma zorunluluğu kaldırıldı
http://www.memurlar.net/haber/532712/
cayisallama
Öncelikle ilksan, ilksan çalışanları ve üyeler için hiç sıkıntı bakın farklı bir kelime kullanıyorum hiç sıkıntı bir olaydır.Yıllardan beri söylenen yapılmak istenen bir sendika sevdasıdır ve bunu kanun koruyucu yerine geçerek kararı alınmış ve üyelerin bi kısmı için mükemmel bir haber gibi görünmektedir.Ayrıca kararı alan sendika için de çok kıymetli yedi güzel adamdan biri (gbkz:akif inan)dan beri kendi nezdinde en büyük başarı olarak da nitelendiriliyor.Sebebi ise eğitim camiası temsilcilerinin ön yargılarının bir ürünüdür. İlksanın kötü yöneltildiği zamanlar illa ki olmuştur. Mağdur olan üye illa ki vardır.Ama geçen zamanla bütün prestijini toparlayan ve bu gün üyelerinin sevgisini kazanmış bir kurum statüsündedir ve bunu hukuki süreç sonunda yargının vereceği karar doğrultusunda ihtiyari hale gelirse üyelerin tepkilerinden rahatlıkla anlaşılabilecektir.


Başa dönersek hiç sıkıntı olmasının sebebi şudur; Bu gün bu kararı tbmm ya da kanun hükmünde kararname ile bakanlar kurulu almış olsun varsayalım;
üyelik süresi 5 ve daha az olan üyeler ki bunların sayıları çok az çıkmak isteyebilirler maliyetlerinin 2 yılını daha önceden verilen ve geri alınacak olan evlenme yardımından karşılanacaktır zaten ve ilksanın hiçbir hizmetini kullanmayanlar veya bilmeyenler çıkacaklardır.Ama beş yıl üstü üyeler için bu durum çok farklı işleyecektir ki üyelerin çoğunluğu 10 yıl üstüdür.
7 yıllık Bir üyenin basit hesap yapıyorum toplam aidat tutar 40 tl den 3360 tl. Çıkmak istedi iade % 50 fazlası 5.040 tl.Çıkar mı üye bilinçsiz ise, ya da gerçekten çok mağdur edilmiş ise, ikrazı yoksa, sadece kalkınma bankası kullanıyorsa, siyasi görüşü zıt ve katı ise tabi ki çıkar ki çıkmalı da en doğal hakkı sonuçta. Ama onun için 40 tl çok değilse ve bu şartlara uymuyorsa 3 yıl daha beklemek isteyecektir ki emekli yardımına hak kazansın.5.040 değil de 10.000 üstü tahakkuk edecektir.
Ayrıca on yıl üstü üyelerin hiçbiri hadi istisnası olsun (max 1000 kişi ) çıksın ama diğerleri çıkmayacaktır.Çünkü emekli yardımı tahakkukunu almaya hak kazanmışlardır.Ayrıca tam sayıyı bilmiyorum ama ikrazı olan üyeler zaten ayrılamayacaktır hadi borcunu tamamen kapatırsa yine kullanmak istediğinde (gbkz:BSMv) ye tabi olmayan faiz oranı düşük ikraz varken gidip diğer finans kuruluşlarından neden kullansın buyrun ilksan ikraz tablosu için tıklayınız http://www.ilksan.gov.tr/Ikraz/27/Kefilli-Ornek-Odeme-Tablosu?id=27
30.000 36 ay vade geri dönüş üyelik yeterli ayrıca 48 ay vade de de kullanılabiliyor. 36.500,00 tl diğer finans kuruluşları tablosu en uygun olanları [http://www.enuygun.com/kredi/ihtiyac/karsilastir/36-ay-vade-ile-30000-tl/?es=0 tıklayınız] en uygun olanı 30.000 36 ay vade geri dönüş 38.650 tl yani 2,500,00 tl den fazla fark var.Tabi kredi notunuzun yüksek ve banka geçmişinizin temiz olması kaydıyla.Kurumun diğer hizmetlerine hiç girmiyorum sonra yazı uzun diye okumuyorsunuz.

-Üyeler için güzel bir karar olduğunu düşünüyorum şimdiye kadar zorunluluk hissedenler rahatlıkla ayrılabilecekler. Ayrıca kalan üyeler yıkıcı değil yapıcı, çalışmaya teşvik edici ve hizmet standartını daha da yükseğe çıkarma taleplerinde olacağından kurumun gelişmesi için ayrıca katkı sağlayacaklardır.
-İlksan adına da güzel bir karar çünkü yazının başında da bahsettiğim üzere 5 yıl altı üyelerden rahatsız olanlardan kurtulma fırsatıdır. Yıkıcı eleştirilere cevap vermekten, sendikaların siyasi tavırlarına açıklama yapmaktan kurtulup üyelerine iyice odaklanacaklardır.


Yani olay basit aslında siyasi olmaması gereken sendikalar maalesef siyasiler.Kişiye göre değil siyasete göre davranıyorlar.Karar üyelerin %95 i için yararlı bir karar değil ki karar verme yetkisi onlarda olmamasına rağmen. Ama karar mükemmel bir karar diye lanse ediliyor. İyi organize ediliyor, acımasızca eleştriliyor. Karar ilgili yerden bi gün çıkarsa bu başlık altına 300 000 üyeden 5 000 -10 000 kişi ayrıldı diye yazacağım.Gürültünün sebebini de yankı yapan bir yere toplanan bir grubun ortak ses çıkarmasından kaynaklandığını da yazacağım.Bu kadar gürültünün kurmuna sahip çıkmayan diğer üyelerin sessizliğinden kaynaklandığını da yazacağım. Krumuna sahip çıkmayan sendikanın sessizliğinden kaynaklandığını da yazacağım.
zinzal
lan olum daha karar çıkmadan ihtiyari hale getirmişsiniz. olayı mı bilmiyorsunuz bilmemezlikten mi geliyorsunuz. Adamlar gazlamışlar siz de o gazla hayırlısı bakalım. Sıkılmadınız mı bu muhabbetten iki senede bi ısıtıyorsunuz.Gerçi pardon hayattaki tek amacı atanmak olan adamların dertleri de böyle olsa gerek.
Gidin yazılı falan okuyun. Gerçi yatıyonuz dimi siz okullar tatil o mis.
(bkz: işte bunların hepsi işsizlikten )
smmmsozluk
İlksan yönetim kurulu başkanının konuyla ilgili yapmış olduğu basın açıklaması.

BİZ DE TARİHE BİR NOT DÜŞELİM

Kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmenin 9 uncu maddesine göre mevcut İLKSAN üyeliklerinin ihtiyari hale getirilmesi ile ilgili alınan karar doğrultusunda, konuyla ilgili siz saygıdeğer üyelerimize ve kamuoyuna bir açıklama yapma ihtiyacı hâsıl olmuştur.
İLKSAN, 4688 sayılı Kanunun kapsamına girmemektedir,
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Toplu Sözleşmenin Kapsamı” başlıklı 28. maddesinde “Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsar.” denilmektedir.
Bu bağlamda, alınmış olan karar, kuruluş ve üyelikleri 4357 sayılı Kanunla düzenlenmiş olan İLKSAN’ı statüsü gereği kapsamamaktadır. Kaldı ki, İLKSAN, 4688 sayılı Kanunun genel kapsamı dâhilinde de bulunmamaktadır. Hal böyleyken, alınan kararla 4357 sayılı Kanun hükmü uygulanmaz hale getirilmiştir.
Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak yalnızca yasama organının uhdesindedir. Bu toplu sözleşmeyi imzalayarak kendilerini kanun koyucu yerine koyan ve yetki gaspı yapanlara, kapsam dâhilinde dahi olmayan bir kuruluşun Kanununu değiştirme hakkını kim vermiştir? Görülüyor ki her fırsatta millet iradesinden bahsedenler, kendilerini yasama organı yerine koymuş ve Eğitim Bir-Sen’in iradesini hayata geçirmişlerdir.
Biz biliyoruz ki, seçimle İLKSAN yönetimini ele geçiremeyen Eğitim Bir-Sen, “Bizim olmayan yıkılsın” mantığı ile İLKSAN’ı yok etmeye çalışmaktadır. Halbuki, sendikaların amacı, kendi üyelerinin de mevcut olduğu İLKSAN’da üyelerinin haklarını korumak ve kurumun daha güçlü olmasına katkıda bulunmaktır. Dolayısıyla siyaset-yetkili sendika işbirliği ile toplu sözleşmede alınan bu karar, hem kanunlara, hem sendikal anlayışa hem toplu sözleşme mevzuatına hem de İLKSAN üyelerinin menfaatlerine aykırıdır.
Karar, üyelerin lehine değildir.
Üyelerimizin yüksek menfaatlerinin aksine hareket ederek bu gün itibariyle ülkemizin sayılı büyük kuruluşları arasında olan İLKSAN’ı yok etmeyi hedefleyen yetkili sendika Eğitim Bir-Sen, bu amacına ulaşmak için ilk olarak 2012 ve 2013 toplu sözleşme görüşmelerinde yeni atanan öğretmenler için İLKSAN üyeliğini isteğe bağlı hale getirmiş, ancak emekli olan ve üyelikten ayrılanlara rağmen üye sayımızın 260 binden 265 bine ulaşmasına mani olamamıştır. Üyelerimizin desteği sayesinde İLKSAN, daha da güçlenerek bu ilk girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağlamıştır.
Hepinizin bildiği gibi İLKSAN, kampanyaları (araç, konut, avm gibi), sosyal tesisleri, tatil ve konaklama imkânları ile ikraz, emekli, evlenme, doğal afet, ölüm, maluliyet ve şehit yardımlarını aksatmadan yerine getirmektedir. 72 nci yılında, benzer kuruluşlar arasında imrenilecek bir yapıya kavuşmuş olan büyük bir kuruluşun zayıflatılmaya çalışılmasını anlamak mümkün değildir. Siyaset ve yetkili sendikanın İLKSAN’ı yıpratma ve zayıflatma yönünde aldığı bu kararı, oluşacak hak kayıplarını göz önünde bulundurarak üyelerimizin sağduyulu bir biçimde sorgulaması ve değerlendirmesi gerekmektedir.
Memurlarla ilgili bir toplu sözleşmede, Sandığımızla ilgili karar alınması, bu kararın üyelerin menfaatleri dışında, farklı amaçlara yönelik olduğunu göstermektedir. Kaldı ki, bu durumu tarihi bir başarı olarak nitelendiren siyaset ve yetkili sendika yöneticileri, birikimleri ile emekli yardımı alabilecek üyelerimizi aidat iadesi almaya mahkum etmiş, diğer sosyal yardımlardan, ikrazdan ve faaliyetlerimizden yararlanma imkân, avantaj ve haklarını kaybetmelerine sebep olarak büyük bir vebal altında kalmışlardır.
Kararın uygulanabilirliği bulunmamaktadır.
1943’den bugüne kadar askeri yönetimlerde dâhil olmak üzere, hiçbir yönetici, dönem dönem sıkıntılar yaşamış İLKSAN’ı tasfiye etmek, kapatmak ya da zayıflatmak gibi bir düşünce içinde olmamış böyle bir sorumluluğun altına girmemişlerdir. Bu açıdan değerlendirildiğinde alınan bu kararın hukuki açıdan olduğu gibi mali açıdan da uygulanabilirliği yoktur. Hiçbir sandık, vakıf, banka hatta Sosyal Güvenlik Kurumu bile finansal kaynakları aksatılmışken, üyelerinin haklarını iade edecek güçte değildir.Bu nedenle alınan karar hayatın olağan akışına aykırıdır.
Ülkemizde faaliyet gösteren mevcut kurum ve kuruluşların altından kalkamayacağı siyasi tasarruflara açık olan bu kararın Sandığımızca uygulanabilirliği ancak devletten büyük ölçüde finansal kaynak aktarımının sağlanması ile olabilecektir.Aksi takdirde 1943 den 1996 ya kadar birikimleri yok edilmiş mali yönden zayıflamış Sandığın, 1996 dan bu güne kadarki birikimleri ile bu yükün altından kalkması mümkün değildir.
Herhangi bir kamu imkânı, kaynağı veya yardımı kullanmayan, sadece bizlere emanet edilen üye birikimlerinden sağlanan kaynakları kullanarak ek sosyal yardımlar yapan, farklı ikraz çeşitleri ile üyesine finansal destek sağlayan İLKSAN, siyasetin ve sendikal faaliyetlerin uygulama yeri değildir. Çünkü asıl olan, her sendikadan ve her siyasi düşünceden oluşan bu geniş ailenin mensuplarının haklarını korumak ve geliştirmektir. Bunun aksi yönde hareket eden siyasiler ve yetkili sendika Eğitim Bir-Sen, düşünmeden ve analiz etmeden almış oldukları bu karar ile İLKSAN üyelerinin haklarını göz ardı etmiş ve mağduriyete sürüklemiştir.
2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme mutabakat tutanağının 9 uncu maddesinde 4357 sayılı Kanunu değiştirerek İLKSAN üyelikleri ile ilgili alınan kararın, İLKSAN’ın 4688 sayılı Kanun kapsamında bulunmaması sebebiyle hukuki anlamda bir bağlayıcılığı bulunmamakla birlikte uygulanabilirliğide yoktur. Toplu sözleşmeye bu maddeyi ekleyerek karara bağlayan tarafları, aklıselim olmaya ve her durumda üyelerimizin zarar görmesine sebep olacak bu yanlıştan bir an önce dönmeye davet ediyorum.
İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı olarak belirtmek isterim ki,
Üyelerimizin ve temsilcilerimizin teveccühü ile göreve getirildiğimiz 5 dönem boyunca, İLKSAN ve üyelerimizin menfaatleri doğrultusunda kararlar alarak, atılan her yanlış adımın bu dünyada olmasa bile ahrette hesabının sorulacağının ve 265 bin üyenin hak ve vebalinin üzerimizde olduğu bilinci ile çalışmalarımızı yürüttük.
Bir yöneticinin başında bulunduğu bir kurumu savunması ve korumaya çalışması gibi doğal bir davranış yoktur. Eğer bunun aksi bir durum varsa işte o yönetici sorgulanmalıdır. Demek ki bizi bu yönde eleştirenler kendi kurumlarını düşünmüyorlar ve kurumlarının geleceği için mücadele etmiyorlar.
Üyelerimize şu teminatı veriyorum ki 8 yıldır başında bulunduğum bu kurumun 265 bin üyesinin emanetlerine sahip çıkarak bir kuruşuna zeval getirmedim getirtmem de. Üyelerimizin haklarını korumak adına şer güçlerin ellerini İLKSAN’dan çekmeleri için mücadele ettim ve etmeye de devam edeceğim.

Saygı değer İLKSAN üyeleri,
Bu kararı alarak toplu sözleşmeyle kanun değiştirmeye çalışanların bu haksız girişimlerine karşılık konu mahkemeye taşınıp hukuki süreç başlatılmıştır. Bu süreç üyelerimizin hak kaybına uğramamaları adına titizlikle takip edilecektir.
Bu gün yapmamız gereken kenetlenerek Sandığımıza sahip çıkmak, güçlendirerek geleceğe taşımak ve başarılarımızla tarihe bir not daha düşmektir……
Saygılarımı sunuyorum.
(gbkz:Tuncer YıLMAZ)
Yönetim Kurulu Başkanı

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches